İzmirin Menderes ilçesine bağlı Efemçukuru Mahallesi'nde 2B arazilerinin kıymet takdirinin yeninden yapılarak rayiç fiyatlara düşürülmesi yönünde bir çalışma planlanıp planlanmadığına ilişkin: Haziran 2013-Ağustos 2017 arasında sosyal medya paylaşımı nedeniyle hakkında dava açılanlara ilişkin: Hak Sahipliği;
2bArazilerin Zilyetliğine Dayalı Tapu İptali ve Tescil İstemi 16. Hukuk Dairesi . Esas: 2017/3807 . Karar: 2017/6762 . Karar Tarihi: 23.10.2017 . Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler
Alacaklı yalnızca eda davası veya yalnızca tespit davası yahut kısmi eda ile birlikte külli tespit davası açabilme seçeneklerine sahip olduğu, hak-arama özgürlüğünün (Any.m.36, İHAS.m.6) özünde varolan bu seçenekler, yasa veya içtihat yoluyla yasaklanamayacağı, esasen tam veya kısmi olmasına bakılmaksızın her eda
AkDedektif. Temel prensibimiz şartlar ne olursa olsun mahremiyeti ön planda tutmaktır. Tel: 0535 869 19 09.
Herhangibir kurşun izi bulunmayan cesette morluklar tespit edildi. Yavuz Anuk'un cinayete kurban gittiği değerlendirilirken, polis olayla
İngilizlertarafından bir asır önce işgal edilen Filistin'in ve Filistin davasının kalbi Kudüs, yarın tarihinin en zor günlerinden birini yaşamaya hazırlanıyor Künye Kıbrıs 30
qA1x01p. Gelişen teknoloji ile beraber internet kullanımı hayli yaygınlaşmıştır. İnternet kullanımının bilinir hale gelmesi ile beraber çok iş... Gelişen teknoloji ile beraber internet kullanımı hayli yaygınlaşmıştır. İnternet kullanımının bilinir hale gelmesi ile beraber çok işlemimizi internet üstünden yapabiliyoruz. Eğer teknolojinin gelişimini veyahut internetin gelişimini pozitif olarak kullanabilirsek bizlere hayli yararı olacağınız görebiliriz. İnternet bizim hayatımızı kolaylaştırmada hayli önemlidir. Misal verecek olursak, daha önceleri kurumlara gittikçe ve kurumlardaki kuyruklarda saatler süresince sıra bekleyerek yaptığımız işlemlerimizi bundan böyle bir tıkla web aracılığıyla çevrimiçi olarak yalnızca birkaç dakikamızı ayırarak yapabiliyoruz. Buna göre vakitten da tasarruf üstünden yapabileceğimiz işlemlerden bahsedecek olursak, web aracılığıyla çokca sorgulama işlemimizi yapabiliriz. Vatandaşlık ile ilgili sorgulama, arama, bilgi edinme işlemlerimizi internet üstünden hayli kısa bir zaman içerisinde yapmamız mümkündür. Web aracılığıyla yapabileceğimiz işlemlerden biri de fatura ödeme işlemidir. İnternet aracılığı ile fatura ödememiz mümkündür. Kimlik bilgilerimizi ve kredi kartı bilgilerimizi paylaştığımızda internet ile çevrimiçi olarak fatura ödeme işlemi gerçekleştirebiliriz. Lakin dikkat etmemiz gerekli olan önemli kabul edilen bir nokta bulunur. Bireysel bilgilerimizi ve kredi kartı bilgilerimiz gibi önemli bilgilerimizi bütün internet siteleri ile paylaşmamanız gerekir. Yalnızca resmi kurumların internet sayfaları ve güvenilir olduğundan emin olduğumuz internet sayfaları ile bilgilerimizi paylaşmalıyız. Son dönemlerde internet dolandırıcılığının artması ile web aracılığıyla pekçok birey dolandırılmaktadır. Bu neden ile bilgilerinizi bütün internet sayfaları ile paylaşmayınız. Web aracılığıyla yapılabilen işlemlerden bir tanesi de 2B arazi sorgulama işlemidir. 2B arazi sorgulama veya 2B kullanıcı sorgulama işleminizi internet üstünden yapıyor olmanız arazi sorgulama prosedürünüz için Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü resmi internet sayfasını kullanmanız gerekecektir. 2/B taşınmazları üstünde hak sahibi olan insanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü aracılığıyla resmi sitesinde yayınlanan güncelleme listeleri ile kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle belirlenmekte olup, listede bulunmayan kayıtlar daha sonrasında sorgulama işlemlerini yapabilir. 2B arazileri üstünde hak sahibi olan gerçek insanlar ve tüzel insanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü aracılığıyla yayınlanan güncelleme listelerine göre belirlendiği için 2B arazi sorgulama işlemi gayet önemli bir sorgulama işlemidir. 2B arazi sorgulama yani diğer bir ismi ile 2/B kullanıcı sorgulama işlemini internet aracılığı ile nasıl yapabileceğinizi yazımızın devamında sizler için kısaca anlamış olacaksınız. Yazılanları takip ederek ve bu yazıda anlatmış olduğumuz gibi uygulayarak 2/B kullanıcı sorgulama işleminizi yapabilme imkanına sahipsiniz. Sizler için açıkladığımız 2B arazileri kullanıcı listesi sorgulama işlemlerini gerektiği gibi yaparsanız sorgulama işlemleriniz tamamlanmış tamamını okuduğunuzda 2B Arazi sorgulama işlemini nasıl yapabileceğinizi öğrenmiş olacaksınız. 2B Arazi Sorgulama İşlemi Nasıl Yapılır? 2B arazi sorgulama işleminizi yapabilmeniz için sizlerle açıklamalı ve görselli olarak bilgilerimizi paylaştık. 2B arazi sorgulama işlemini yapmak için her şeyden önce makalenin sonunda verdiğimiz “2/B Kullanıcı Sorgulama İşlemi İçin Lütfen tıklatınız” adı ile bilinen bağlantı sayfasına tıklatınız. Açılan sayfanın sol alt kesiminde yer bulan il seçme bölümünden ilinizi seçiniz ve ileri tuşuna işlemi aşağıda bulunan resimde ayrıntılı olarak göstermeye çalıştık. Aşağı kısımda göreceğiniz görselden yardım alarak işleminizi yapabilme imkanına sahipsiniz. Görselde de gördüğünüz gibi siyah renkte kutucuk içine aldığımız kısımdan ilinizi seçtikten sonra sonrasında ilçe seçeneği açılacaktır. İlçe tarafına bulunduğunuz ilçeyi de seçtikten sonra tekrar İleri tuşuna tıklatmalısınız. Daha sonrasında karşınıza yeni sayfa açılacaktır. Yeni gelen bu sayfada bulunabilen ad soyad/ ünvan ve TC kimlik numarası veyahut vergi numarası bölümlerini doğru ve eksik olmadan bir biçimde doldurmanız gerekir. Bilgilerinizi sistem ile paylaştıktan sonra 2B kullanıcı sorgulama işleminizi gerçekleştirmek için son işlem olarak ise sorgulama düğmesine tıklamanız gerekir. Aşağı kısımdaki Hak Sahipliği Sorgulaması isimli siyah renkli çerçeve içine alınmış bölümdeki gibi görselde gördüğünüz bilgileri noksansız bir biçimde ilgili bölgelere girdikten sonra 2/B arazileri hak sahipleri kullanıcı listeleri sorgulama işleminizi yapabilme imkanına sahipsiniz. Böylece yeni açılan sayfa ile beraber 2/B arazileri kullanıcı listesi sorgulama işleminizi tamamlamış olacaksınız. Sizler ile paylaşmış olduğumuz adımları izleyerek 2B arazi sorgulama veyahut 2B kullanıcı sorgulama işlemlerinizi tamamlamış olursunuz. Bu işlemleri yaparak 2/B taşınmazları üstünde hak sahibi olan gerçek insanların ve de tüzel insanların Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü aracılığıyla yayınlanan Güncelleme Listeleri hasebiyle Kadastro Tutanakları esas alınmak suretiyle belirlenen listelere ulaşabilmektesiniz. 2B Arazi Sorgulama İşlemi İçin LÜTFEN TIKLAYINIZ! Okumaya devam etmek için bir sonraki makalemiz olan Tdk türkçe sözlük adlı yazıyı inceleyebilirsiniz.
Giriş Tarihi 1056 Orman vasfını yitirmiş 2B arazilerin satışına ilişkin yeni düzenlemeyle tarımsal amaçlı olarak kullanılan taşınmazlarla bu taşınmazların üzerinde bulunan tarımsal amaçlı yapılar ve sürekli ikamet edilen konutların bulunduğu kısımlarda satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 50'si olarak hesaplanacak. Maliye Bakanlığı'nın ''Milli Emlak Genel Tebliği sıra no352'' Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Önceki tebliğde sıra no345 yer alan ''satış bedeli'' ibaresini ''Tarımsal amaç dışında kullanılan taşınmazlarda satış bedeli'' olarak düzenleyen yeni tebliğ, satış bedelini, tamamen ve münhasıran bilfiil tarımsal amaçlı olarak kullanılan taşınmazlarla bu taşınmazların üzerinde bulunan tarımsal amaçlı yapılar ve sürekli ikamet edilen konutların bulunduğu kısımlarda rayiç bedelin yüzde 50'si olarak belirledi. Bu nitelikteki taşınmazların üzerinde bulunan konut amaçlı yapıların kısmen iş yeri olarak kullanılması halinde de bu kapsamda değerlendirme yapılacak. Tarımsal amaç dışında kullanılan taşınmazlarda ise hak sahiplerine doğrudan satılacak olanların satış bedeli, taşınmazın yüzölçümünün 400 metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde 50'si, fazlası için rayiç bedelin yüzde 70'i üzerinden hesaplanarak belirlenecek. Birden fazla taşınmazda hak sahibi olunması halinde yüzde 50 satış bedeli hesaplaması, hak sahibinin tercih edeceği sadece bir taşınmaz için uygulanacak. BAŞVURU BEDELLERİ TAKSİTLİ VEYA PEŞİN ÖDENEBİLECEK Tebliğle başvuru bedelleri, peşin satışlarda satış bedelinden, taksitli satışlarda peşinat bedelinden ve kalan taksitlerden mahsup edilecek. Ancak hak sahiplerinden varsa başvuru tarihi itibariyle son 5 yıl için tahsil edilen ecrimisil bedelleri satış bedelinden öncelikle düşülecek. Süresi içinde yapılan başvurular değerlendirilerek hak sahipliği tespit edilenlerin adreslerine satış işlemlerinin tamamlanma süresi de dikkate alınarak idarece taşınmazın satış bedelini, peşin veya taksitle ödenmesi halinde ödeme koşullarını ve ödeme süresini, satış bedelinin itiraz veya dava konusu edilmesinin hak sahipliğini ve doğrudan satın alma hakkını düşüreceğini, satış bedelinin yatırılacağı yeri, istenilen belgeleri gösteren tebligat yapılacak. Satış bedeli peşin veya taksitle ödenebilecek. Peşin ödemelerde satış bedeline yüzde 20 oranında indirim uygulanacak ve bu bedel idarece yapılacak tebligat tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde ödenecek. Taksitli satışlarda ise satış bedeline yüzde 10 indirim uygulamasından yararlanmak istenilmesi halinde bu şekilde belirlenen tutarın en az yarısı, en az yarısının peşin ödenmek istenilmemesi halinde satış bedelinin tamamen ve münhasıran bilfiil tarımsal amaçlı olarak kullanılan taşınmazlarla üzerinde tarımsal amaçlı yapılar ve sürekli ikamet edilen konutlar bulunan taşınmazlar için yüzde 10'u, diğer taşınmazlar için ise yüzde 20'si yapılacak tebligat tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde ödenecek. Kalanı ise, belediye ve mücavir alan sınırları içinde en fazla 5 yılda 10 eşit taksitle, dışında en fazla 6 yılda 12 eşit taksitle faizsiz olarak ödenecek. Taksit dönemleri, hak sahiplerinin talebi dikkate alınarak belirlenecek ve sözleşme YERİNE GETİRMEYENLERİN HAKLARI DÜŞECEK Bu taşınmazların üçüncü kişilere satılması halinde borcun kalan tutarından alıcıların sorumlu olacağına yönelik tapu kütüğünde gerekli belirtmenin konulması için tapu idaresine bildirim yapılacak. Bedelin yetkili kredi kuruluşlarından kredi temin edilerek ödenmek istenilmesi halinde hak sahibi tarafından ilgili kredi kuruluşuyla yapılan kredi sözleşmesi veya kredi açıldığına dair kredi kuruluşunun resmi yazısı verilecek ve kredi kuruluşu tarafından bedel ilgili muhasebe biriminde açılacak emanet hesabına aktarılacak. Mülkiyet devredilmeden yapılan taksitli satışlarda, iki taksitin ödenmemesi halinde 15 içinde hak sahibine izleyen taksitlerden herhangi birinin ödenmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceği bildirilecek. Buna rağmen ilgilisi tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda sözleşme feshedilecek ve tahsil edilen bedelin aynen ve faizsiz olarak tarafına iade edileceği bildirilecek. Peşin satışlarda satış bedelinin tamamını, taksitli satışlarda ise peşinatı süresi içinde ödemeyenlerle hak sahibi adına mülkiyet devredilmeden yapılan taksitli satışlarda yükümlülüklerini süresi içinde yerine getirmeyenlerin doğrudan satın alma hakları düşecek. Taşınmazların iadesine, Bakanlıktan uygun görüş alınması koşuluyla defterdarlıklar veya mal müdürlükleri yetkili olacak.
Arazi satın almak isteyenler 2B ifadesiyle karşı karşıya kalıyor. 6831 sayılı Orman Kanunu'na göre, orman niteliğini kaybetmiş arazilere 2B arazi denilmektedir. 2B arazilerin ortak özelliği, tekrar kullanılmalarının mümkün olmamasıdır. 2B ifadesi, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ya da orman dışına çıkarılacak yerleri belirtmek amacıyla kullanılmaktadır. 2B arazileri genellikler Yalova, Antalya, Mersin ve Kocaeli illerindeki zeytinlikler, otlaklar ve narenciye alanlarında bulunmaktadır. ' 2B ' ifadesi, Orman Kanunu'nun 2. maddesinin ilk fıkrasında yer alan 'B' bendinin kısaltması olarak kullanılmaktadır. 2B araziler nasıl satın alınır? 2B arazisi satın almak için ilk olarak başvuru yapılması gerekiyor. Başvurular illerdeki defterdarlıklar ve ilçelerde mal müdürlüklerine yapılması ardından Ziraat Bankası'na 2B ve tarım arazileri tahsilat hesabına başvuru bedeli yatırılarak yapılıyor. 2B arazi sahipliği konusunda belirlenen süre içerisinde idareye başvuru yapan ve tespit edilen, satış bedelini itiraz ya da dava konusu etmeden kabul edenler hak sahibi sayılıyor. 2B arazi satın almak için hangi belgeler gerekli? 2B arazisi satın almak için gereken belgeler şunlardır - Başvuru dilekçesi, - Nüfus cüzdanı fotokopisi, - Başvuru bedelinin ödendiğine dair banka makbuzu, - Veraset ilamının onaylı örneği, - Akdi haleflerden ise kanun yürürlüğe girdikten sonra düzenlenecek noter tasdikli yazılı muvafakat. 2B arazisi satın almak isteyenler yani hak sahiplerine satış işlemleri yetkili idare tarafından, başvuru süresinin doldurduğu tarihten itibaren en geç 6 ay sonunda bildiriliyor.
2B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmayacak, açılan ve devam eden davalar durdurulacak. Proje alanında öncelik ise TOKİ'nin olacak. TBMM'ye sunulan 2B Tasarısıyla, devletle vatandaş arasında ihtilaflar çözülecek, kentsel dönüşüm sağlanacak, çiftçiler ölçek büyütebilecek. Tasarıyla, orman niteliğini kaybettiği için Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin, rayiç değeri üzerinden satılması öngörülüyor. Buradan sağlanacak mali kaynak, öncelikle nakledilecek orman köylülerine ait taşınmazların kamulaştırılması, orman dışına çıkarılan yerlerin ıslah, imar ve ihyası, naklen iskan, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi, yeni orman alanlarının tesisi için kullanılacak. HAK SAHİPLERİ VE ÖDEME KOŞULLARIYasanın yürürlüğe girmesinden önceki kadastro tutanaklarına göre 2B alanlarını kullandıkları belirlenen kişiler, belirlenen satış bedeline itiraz etmemek kaydıyla hak sahibi sayılacak. Kadastro tutanakları yasadan sonra da güncellenecek. Başvurular, hak sahipliği durumuna göre, 3 ile 6 ay içinde yapılabilecek. Hak sahiplerine doğrudan satılacak taşınmazların satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 70'i olacak. Belediye ve komşu alan sınırları içinde olanlardan 2 bin lira, bu alanların dışında olan yerler için ise bin lira başvuru bedeli istenecek. Peşin satışlarda yüzde 20 indirim yapılacak. Bu bedel, tebligat tarihinden itibaren en geç 2 ay içinde ödenecek. Satış bedeline itiraz edilemeyecek, dava açılamayacak. Taksitli satışlarda ise satış bedelinin yüzde 20'si, tebligat tarihinden itibaren 2 ay içinde, kalanı ise belediye ve mücavir alan sınırları içinde en fazla 3 yılda 6 eşit taksitte, belediye ve mücavir alan sınırları dışında ise en fazla 4 yılda 8 eşit taksitte faizsiz ödenecek. Satış bedelini ödemeyenlerin, doğrudan satın alma hakları düşecek. Ancak taksitlerden ikisinin vadesinde ödenmemesi, yükümlülüklerin ihlali anlamına gelmeyecek, gecikme zammı uygulanacak. Herkes, üzerinde hak sahibi olduğu taşınmazı satın alamayacak. Eğer hak sahiplerine doğrudan satılması gereken taşınmazlar ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilmişse, kamu hizmetine ayrılmışsa, özel kanunlar gereğince değerlendirilecekse, bu taşınmazların satışı yapılmayacak. Maliye Bakanlığınca belirlenen taşınmazlar da hak sahiplerine sahipleri, bu taşınmazların yerine taşınmazın rayiç değerine eşdeğer, öncelikle aynı il sınırları içinde bulunan 2B alanlarından taşınmaz alabilecek. İdarenin teklifini kabul etmeyen hak sahipleri, doğrudan satış hakkından yararlanamayacak. Hak ve tazminat talep edemeyecek, dava açamayacak. PROJE ALANINDA ÖNCELİK Proje alanı, 2B alanlarını ve gerekli görüldüğünde bu alanların dışında kalan yerleri de kapsayan gecekondu ve kentsel dönüşüm projesi uygulanacak bölgeleri kapsıyor. Proje alanının sınırlarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı TOKİ ilgili büyükşehir belediyeleri ya da diğer belediyeler belirliyor. Aynı proje alanı içinde birden fazla teklif olursa ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, o alan üzerinde proje belirlememişse öncelik sırası TOKİ'ye veriliyor. Böylelikle, kentsel dönüşümün önü açılıyor. ANTALYA 2B ZENGİNİ En fazla 2B arazisinin bulunduğu il Antalya iken, Antalya'da 41 bin 7 hektar 2B arazisi bulunuyor. Bu ili Balıkesir ve Ankara izliyor. İstanbul ise 15 bin 825 hektar 2B arazisine 2B alanlarının toplamı 410 bin hektarı bulurken, bu alanların 110 bin hektarı kamu yatırımlarından oluşuyor. Antalya'yı 35 bin 58 hektar ile Balıkesir izlerken, Ankara'da 30 bin 106 hektarlık 2B arazisi bulunuyor. Sakarya'da 29 bin 675, Mersin'de 21 bin 931, Muğla'da 21 bin 784, Samsun'da 21 bin 686, İstanbul'da 15 bin 825, İzmir'de 14 bin 957, Kırklareli'nde ise 14 bin 717 hektar 2B arazisi yer alıyor. İSTANBUL'DAKİ 2B ARAZİLERİ 15 bin 825 hektarlık 2B arazisi bulunan İstanbul'un ise Sarıyer, Ümraniye, Çekmeköy, Şile, Sultanbeyli, Beykoz, Kemerburgaz, Ayazağa gibi bölgelerinde önemli oranda 2B arazisi yer alıyor. Özellikle İstanbul, İzmir, Antalya ve Muğla'daki 2B arazilerinden yüksek getiri ARAZİLERİNDEN MİLYAR LİRALIK GELİR Bu arada, 2006-2011 yılları arasında toplam 76 bin 442 adet Hazine arsası ve arazisinin satışı gerçekleştirildi ve 2 milyar 458 milyon 133 bin 571 lira elde edildi. 2006 yılında 16 bin 940 adet arsa ve arazi 531 milyon 559 bin 502 lira, 2007 yılında 10 bin 502 adet arsa ve arazi 358 milyon 962 bin 985 lira, 2008 yılında 10 bin 308 adet arsa ve arazi 458 milyon 190 bin 138 lira, 2009 yılında 8 bin 445 adet arsa ve arazi 264 milyon 940 bin 509 lira, 2010 yılında 17 bin 481 adet arsa ve arazi 424 milyon 525 bin 253 lira, 2011 yılında da 12 bin 766 adet arsa ve arazi 419 milyon 955 bin 185 lira bedelle satıldı. "DEVLET VATANDAŞI İLE DAVALI OLMAKTAN VAZGEÇİYOR" TBMM'ye sunulan ve komisyonlarda gürüşülmeye devam edilen orman özelliğini yitirmiş 2B arazisi olarak bilinen Hazine arazilerinin satışını öngören kanun tasarısından İstanbul'da 18 milyar liralık gelir bekleniyor. İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası İkinci Başkanı Nizameddin Aşa, yaptığı açıklamada, Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun Tasarısı'nın, beklentileri doğrultusunda şekil aldığını gördüklerini ifade etti. Devletin İstanbul'da daha önce 2B arazisi olarak tescillediği alanın 18 bin 233 hektar olduğunu, bu alanın mera, su havzası, gölet veya tarım arazisi niteliğinde bulunduğunu belirten Aşa, şunları kaydetti ''2B kapsamında İstanbul'da satılabilecek alan toplamı 9 bin 251 hektar. Bugün satışa hazır alan 5 bin 118 hektardır. 424 hektar ormana ait, yani halen orman kadastrosunun içinde. 2 bin 700 hektarı boş, yani bir hak sahibi yok. 960 hektarı da eylem ormanı, yani yeniden ormana dönüşecek alandan oluşuyor. Asıl para edecek bölgelerin toplamı yaklaşık 8 bin hektar. Yani yaklaşık 8 bin hektar alan hemen satılabilecek ve rayiç bedel üzerinden satılabilecek, gelir elde edilebilecek alandan oluşuyor. Geriye kalan bölüm de mera, su havzası, gölet veya sulak tarım arazisidir. Bunları piyasa rayiç bedeli üzerinden satmak mümkün değil. Mera, otlak, tarım arazisi diye kullanılan kısımlar emlak vergisine esas bedel üstünden kişiye satılabilir. Çünkü bunun üzerinde bir yapılaşma yok, imar ve iskan uygulaması yapılması mümkün değil.'' Aşa, piyasa rayiç bedellerini belirleyecek komisyonların çok iyi uzmanlardan oluşması ve söz konusu arazilerin, bugünkü piyasa bedeli neyse ona göre satılması gerektiğini vurgulayarak, bugünkü piyasa fiyatıyla satış fiyatının semtten semte değişiklik göstereceğini, 300 liradan başlayıp 1500 liraya çıkan bölgeler olabileceğini ve ortalamanın 500 lira olacağını kaydetti. Nizameddin Aşa, 80 milyon metrekare üzerinden yapılan hesaplamaya göre, 2B'de İstanbul için gelir beklentisinin ez az 18 milyar lira olacağını bildirdi. İstanbul'da 2B kapsamına giren arazilerin en çok Beykoz'da bulunduğunu ifade eden Aşa, ''Kanundan en çok bu bölge etkilenir. Beykoz'un toplam arazisinin yüzde 10'u, 2B arazisinden oluşuyor. Bunun yanında Ümraniye'nin bir kısmı Çekmeköy, Beykoz Çavuşbaşı, Sultanbeyli, Şile, Avrupa yakasında ise Sarıyer, Göktürk, Kemerburgaz ve Ayazağa gibi bölgeler bu kanundan etkilenecek'' diye konuştu. "DEĞERLEME SEKTÖRÜNE YARAYACAK" Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği TDUB Başkanı Bekir Yener Yıldırım da tasarıyı genel anlamda çok olumlu ve çok ileri bir adım olarak değerlendirdiklerini ifade ederken, ''Bugüne kadar çözümlenmesi gereken, sorunlu bir alanın düzenlenmesine dair önemli bir gelişme. Bu alanlardaki karmaşanın giderilmesi ve yasal bir statüye kavuşturulması ülkemiz açısından önemli bir kazanım olarak değerlendirilmelidir'' dedi. Yıldırım, 2B yasa tasarısından beklentilerini; ''öncelikle yaşanan mülkiyet kargaşasının önlenmesi'', ''gerçek orman sınırlarının bir daha değişmeyecek biçimde kesinleştirilmesi'', ''zilliyetlik ve mülkiyet haklarını haksız uygulamalarla yitiren gerçek anlamdaki orman köylülerinin haklarının iade edilmesi'', ''orman alanlarındaki işgallerin ve yağmaların önlenmesi'', ''kamu gelirlerinin artırılması'', ''gerçekten orman olması gereken alanlarda ormancılık faaliyetlerinin geliştirilmesi'', ''haksız olarak işgal altında bulunan alanların orman rejimi kapsamına alınması'', ''devlet ve vatandaş ilişkilerindeki olumsuzlukların hakkaniyet kurallarına uygun bir biçimde çözümlenerek sosyal barışın sağlanması'' şeklinde özetledi. 2B alanlarının gerçek değerlerinin belirlenmesinin, yasanın uygulanabilirliği açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, ''rayiç bedel'' ifadesinin tam anlamıyla tanımlanmış bir kavram olmadığını, bu durumun zaman zaman uygulamada sorunlar yaratabildiğini söyledi. Yıldırım, ''Bu aşamada bağımsız ve standartlara uygun, mesleki disiplin içinde çalışma yapmak zorunda olan birliğimiz üyesi değerleme uzmanları ve lisanslı değerleme şirketleri, 2B alanlarının değerini en uygun koşullarda belirleyebilecek bir mekanizma olarak uygulama sırasında kullanmalıdır. Değerleme sektörü ülkemizin gayrimenkulle ilgili sektörlerinden biri olarak, elbette ki genel anlamda bu düzenlemeden pozitif şekilde etkilenecektir. Diğer yandan bu düzenlemeler kapsamında yapılacak değer tespitlerinde görev alarak, sektör hacmi ile faaliyetlerinin olumlu yönde artmasına katkı sağlayacaktır'' diye konuştu. Değerleme faaliyetlerinin bu düzenlemenin kapsadığı konuların sadece birini oluşturduğunu, konunun; mülkiyet, hukuk, Anayasa ve sosyal barış gibi son derece önemli ayaklarının da bulunduğunu, bu nedenle tasarı yasalaştıktan sonra uygulama biçiminin de son derece önemli olacağını düşündüklerini ifade eden Yıldırım, düzenlemeye dair şimdiden hukuki açıdan bazı itirazlar bulunduğunu, konunun yasa ile değil, Anayasa ile çözümlenmesi yönünde görüşlerin söz konusu olduğunu söyledi. Yıldırım, ''Değerlendirme ve tartışmaların süreceğini buradan anlıyoruz. Eskisi kadar olmasa da mülkiyet tartışmalarının sürebileceğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda, bir sonraki yasal adım olarak ülkemizdeki orman alanlarının bilimsel ve coğrafi açılardan tam ve kesin olarak ortaya konulmasının ardından, özel orman alanlarının teşvik edilerek orman alanlarında özel mülkiyet edinimlerine yasallık kazandırılması beklenebilecektir'' dedi. "BASİT BİR DÜZENLEME DEĞİL" İstanbul Tapu ve Kadastrolular Dernek Başkanı Metin Yeşil de yasa tasarısının orman sınırına çıkarılan taşınmazlara yönelik çok sayıda yeni düzenleme getirdiğini, söz konusu yasayı orman dışına çıkarılan alanların hak sahiplerine satışı gibi basit bir düzenleme olarak algılamamak gerektiğini, tasarı ile söz konusu alanlara ilişkin kapsamlı düzenlemeler yapıldığını anlattı. Yeşil, tasarıda 2B alanlarından hangilerinin hak sahiplerine satılmayacağının belirlendiğini, yeni yasa tasarısının önemli bir bölümünün kadastro çalışmaları sonucu fiili kullanımının tespit edilerek tapu kütüğüne kaydedilenlere yapılacak satış düzenlemelerini kapsadığını, hak sahiplerine doğrudan satılacak olan taşınmazların satış bedelinin rayiç bedelin yüzde 70'i olduğunu, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listeleri veya kadastro tutanakları kapsamında kalan taşınmazların satış işlemlerinin 1 Mayıs 2010'dan itibaren tespit ve takdir edilen rayiç bedeller üzerinden yapılacağını vurguladı. Tasarı ile devletin vatandaşı ile davalı olmaktan vazgeçtiğini, tasarının getirdiği en önemli düzenlemelerden birisinin de tapulu taşınmazlarda 2B gerekçesiyle dava açılmayacağı, açılan davalardan vazgeçileceğine ilişkin düzenlemeler olduğunu belirten Yeşil, tapulu taşınmazlara artık 2B şerhi konulmayacağını, konulmuş olanların bedelsiz terkin edileceğini, tapulu taşınmazlardan dava sonucu orman olarak tesciline karar verilenlerin iade edilmeyeceğini söyledi. Düzenleme ile yargıya itiraz yolunun kapatıldığını bildiren Yeşil, tasarı düzenlemelerinin imar affı yolunu kapattığını bildirdi. SEKTÖRE CANLILIK GETİRECEK İnşaat sektörü kentsel dönüşüm projeleri ve 2B yasasında yapılacak düzenlemenin yaratacağı yatırım olanaklarının bu yıl sektöre canlılık kazandırmasını bekliyor. Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu, yaptığı açıklamada, bugün itibarıyla Türkiye'nin çevresindeki ülkelerin adeta bir şantiyeye döndüğünü belirterek, bu anlamda Doğu Avrupa, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde inşaat alanında yeni pazarlar açıldığını ve Türk inşaat sektörünün bu pazarları en doğru şekilde değerlendireceğini söyledi. Kentsel dönüşüm ve 2B arazilerine ilişkin yıllardır beklenen yasal düzenlemelerde de sona yaklaşıldığını kaydeden Koçoğlu, ''Bu iki önemli çalışma, bu yıl inşaat sektörünün akciğerleri olacak'' dedi. Yabancılara mülk satışının önünün açılmasını da sektör adına umut verici bir adım olarak değerlendiren Koçoğlu, ''milyar dolarlık'' beklentilerle gündeme gelen yabancılara mülk satışının ekonominin temel problemi olan cari açığı da rahatlatacağı umudunu taşıdığını dile getirdi. TÜRK BANKALARI GÜVEN VERİYOR Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin yaratacağı likidite probleminin sektörün kredi imkanlarını etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin görüşlerini de paylaşan Koçoğlu, Avrupa Birliği'ndeki ekonomik belirsizliğin Türkiye'yi de yakından ilgilendirdiğini söyledi. Türkiye'nin her ne kadar bu ''darboğaz''ın dışında olsa da dünyada yaşanacak her türlü gelişmenin Türkiye'ye de yansıyacağını dile getiren Koçoğlu, söz konusu yansımanın alınan tedbirler sayesinde sınırlı kalacağı beklentisi içinde olduklarını belirtti. Finansal krizin Türk bankacılık sistemindeki maliyetleri artırması durumunda konut ve yatırım kredilerinin maliyetlerinin artması gibi bir durum söz konusu olabileceğine dikkati çeken Koçoğlu, ''Ancak şu an itibariyle Türk bankaları, dünyadaki en güvenilir finansal sistem olarak öne çıkıyor. Bankacılık sistemimizin bu noktada olması ve şimdiye kadarki dalgalanmalardan etkilenmemiş olması, bence diğer sektörler gibi Türk inşaat sektörü için de bir avantaj niteliğinde'' dedi. Şu an itibariyle, finansal anlamda inşaat sektörünü sıkıntıya sokacak bir tablo görmediklerini ifade eden Koçoğlu, buna karşın kriz ve belirsizlik ortamında gelişmeleri dikkatli bir şekilde izlemek gerektiğini sözlerine ekledi. Facebook'tan takip etmek için tıklayınız
Hizmet tespit davası, işveren tarafından sigortalı işçinin SGK’ya bildirilmediği veya prim ödemelerinin eksik yapıldığı durumlarda işçi tarafından bu hususların tespiti için açılan davadır. İşçinin yaşadığı hak kaybının telafisi açısından büyük öneme sahiptir. Yazımızda hizmet tespiti davası nedir, hizmet tespiti davası zamanaşımı süresi nasıl belirlenir, davanın şartları nelerdir, dilekçe nasıl hazırlanmalıdır gibi konu ile ilgili merak edilenleri açıklayacağız. Yazımızı dikkatle okumanızı Tespit Davası Nedir?İşverenin, işçinin çalışma durumunu Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmediği, kazanç ve prim ödeme gün sayılarını eksik gösterdiği durumlarda işçi tarafından gerçek durumun tespiti amacıya açılan davaya hizmet tespiti davası denir. Örnek vermek gerekirse uygulamada sıklıkla görülen, işçinin ücretinin bir kısmının elden yatırılması olayını söyleyebiliriz. İşçinin maaşının bir kısmı elden yatırılarak yalnızca banka hesabına yatan kısım için SGK’ya bildirim yapılarak işçinin hizmet süresinden kısılmaktadır. Açılacak dava bunun tespiti açısından da yarayışlı dava ile işçi, işverenin bildirim yükümlülüğünü doğru bir şekilde yerine getirmemesi nedeniyle uğradığı hak kayıplarını telafi eder. Davanın lehe sonuçlanması halinde işçi, kuruma bildirilmediği günler için de geçmişe dönük olarak sigortalı tespit davasında davacı taraf ilgili hususların tespitini talep eden işçidir. Davalı ise işçinin çalışma durumunu SGK’ya bildirmeyen veya eksik prim ödemesi yapan işveren olacaktır. Hizmet tespiti davasına ilişkin düzenlemeler 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde bulunur. İşçinin sosyal güvenlik haklarından mahrum bırakıldığı durumlarda buna ilişkin dava süreci önem arz eder. Bu aşamada avukat desteği almak hak kayıplarının telafisi açısından oldukça önemlidir. Hizmet Tespit Davası ŞartlarıHizmet tespit davası açılmadan önce dikkat edilmesi ve yerine getirilmesi gereken şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar şu şekilde sıralanabilirİşçinin çalıştığı işyerinin 5510 sayılı kanun hükümlerine uygun şartları sağlayan bir yer olması iş görme durumu söz konusu ise dava tarihinden önce bu durumun SGK tarafından tespit edilmemiş olması gerekir. Hak düşürücü süreye uygun olarak dava açılmalıdır. İşçinin çalışma durumunun sigortaya bildirilmemiş veya kazanç ve prim ödeme gün sayılarının eksik bildirilmiş olması gerekir. İşçinin sigortalı sayılmayan kişilerden olmaması gerekir. Hizmet Tespit Davası ZamanaşımıHizmet tespit davası açısından zamanaşımı değil hak düşürücü süre söz konusudur. Kanunda belirtilen sürenin geçmesi halinde işçinin hizmet tespiti davası açması mümkün değildir. Hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınır. Tarafların hak düşürücü süre itirazında bulunmaları şart değildir. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu madde 86/9 uyarınca 5 yıllık hak düşürücü süre belirlenmiştir. Kanunda belirlenen 5 yıllık süre, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak hesap edilir. Hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına rağmen dava açılması mümkün olan birkaç istisna mevcuttur. İstisnai durumlarla ilgili düzenleme yönetmelikte yer alır. Bu istisnai durumlardan birkaçı şu şekilde sıralanabilirSigortalının işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri tablosu, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi belgelerinin SGK’ya verilmiş olduğu durumlar,İşçinin iş akdine bağlı olarak işverene ait işyerinde çalıştığının tespit edildiği haller Örneğin tahkikat raporu ile işçinin orada çalıştığı hususuna ilişkin tespit gerçekleşmiş olur,İşçinin talepte bulunacağı döneme ilişkin işçilik alacakları konusunda yargı kararının bulunması Bu halde kararın kesin hüküm niteliği taşıması gerekmektedir.Davanın hak düşürücü süre içinde açılması oldukça önemlidir. Aksi halde işçi açısından büyük hak kayıpları meydana gelir. Böyle bir durumun yaşanmaması için meselenin en başında avukata sormak faydalı Tespit Davasında Görevli ve Yetkili MahkemeHizmet tespit davalarında İş Kanunu uyarınca iş mahkemeleri görevlidir. Yetkili mahkeme ise genel kural uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi olacaktır. Bunun dışında işçinin işyerinin bulunduğu yer de bu dava açısından yetkilidir. Görev ve yetki kuralları dava şartlarındandır. Bu nedenle bu aşamada bi hata yapılması davanın usul nedeniyle reddine sebep olacaktır. Böyle bir durumun yaşanmaması için yapılması gereken, deneyimli bir iş hukuku avukatı ile çalışmaktır. Hizmet Tespit Davasında Arabuluculuk Zorunlu Mu?İş Kanunu uyarınca bazı davalar zorunlu arabuluculuk kapsamına dahil edilmiştir. Bu davalar açısından arabuluculuk yoluna başvurmadan dava açmak mümkün tespiti davası, niteliği gereği zorunlu arabuluculuk kapsamına dahil değildir. Bu nedenle dava açmadan önce arabuluculuğa başvurma zorunluluğu Tespiti Davası Dilekçe ÖrneğiHizmet tespit davası dilekçe örneği hazırken işçiye ait bilgiler eksiksiz bir şekilde verilmeli, işçinin tespitini istediği taleplerine ilişkin deliller eksiksiz bir şekilde dava dilekçesine eklenmelidir. Burada gündeme gelecek en önemli delil türü tanıktır. Muhakkak tanık deliline dayanmak ve en az iki tanık göstermek gerekir. Esasen hizmet süresinin tespitinde somut olayın özelliklerine göre farklı delillere de başvurulabilir. Dilekçede farklı delillere başvurmak, uygulamada sıkça gündeme gelir. Burada yapılması gereken, avukata danışmak tespiti dava dilekçe örneği somut olaydaki işçinin durumu göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır. Bu nedenle her dilekçe farklı hususlar ve somut olaya göre farklı deliller içerir. Dilekçenin somut durumdaki hususlar dikkate alınarak hazırlanması gerekir ancak aşağıdaki gibi taslak bir hizmet davası dilekçe örneği gösterilmesi mümkündür. … NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE Davacı Ad, Soyad, TC No, Adres bilgisi yazılır. İşçiye ilişkinDavacı Vekili Davacının kendini vekil ile temsil ettirdiği durumlarda avukata ilişkin bilgiler burada yer Ad, Soyad, TC No, Adres bilgisi yazılır. İşverene ilişkin, genelde şirket davalı olur, bu durumda şirkete ilişkin MERSİS bilgileri buraya Somut olaya göre talep edilen hususun tespitine karar verilmesine ilişkin talep yazılır. Açıklamalar İşçinin ilgili işyerinde ne zaman, hangi süreyle çalıştığı gibi çalışma düzenine ilişkin bilgiler verilir. İşçinin sigorta bildiriminin yapılmadığı durumlarda bu hususun ne zaman fark edildiği, primlerin eksik yatması halinde bu eksikliğin ne zaman fark edildiği dilekçede yer almalıdır. İşçinin o süreçte o işyerinde çalıştığını kanıtlayacak şekilde deliller gösterilmelidir. Bu husus tanık anlatımlarıyla ortaya çıkacaksa bu durum açıklanmalıdır. Tespit edilmesi istenen dönem ve çalışma durumları ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır. Somut olaya göre işçi lehine olan kanun ve yönetmelik düzenlemelerine burada değinilmelidir. O işçi özelinde gündeme gelecek maddeler muhakkak Deliller Tanık anlatımları, işçinin sicil dosyası, maaş ödemelerine ilişkin belgeler, SGK’da bulunan hizmet durumu ve işe giriş çıkış zamanlarını gösterir bildirgeler, Hukuki Dayanak Mevzuatta Dayanılan kanun maddelerine burada yer ve Talep Açıklanan nedenlerle işçinin talep ettiği hususların tespitine karar verilmesi istenir. Bu kısma en son tarih veya VekiliAd-SoyadİmzaHizmet Tespit Davasının Sonuçlarıİşçi tarafından açılan hizmet tespit davası neticesinde mahkemenin işçinin talebinin kabulüne karar vermesi halinde tespitin yapıldığı aylar ve prime esas kazançlar tescil edilir. Tespit işlemi mahkeme tarafından yapılır. İşçinin talep ettiği hususların tespitine karar verilmesi ile dava işverenin aleyhine sonuçlanmış olur. Mahkemenin kabul kararı ile birlikte işveren, tespit edilen aylık çalışmaları SGK’ya bildirir ve eksik primlere ilişkin ödemeleri yapmakla yükümlü hale gelir. Tespiti gerçekleşen aylık süreler emeklilik hesabında dikkate alınır. Davanın işçi aleyhine sonuçlanması halinde işçinin talep ettiği hususların tespiti gerçekleşmemiş olur. Bunun sonucunda işverenin yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiği tespit edilmiş tespit davası ile işçinin gerçek çalışması vs. ortaya çıktığı zaman bu durum işçi alacağı davasına çok büyük oranda etki edecektir. Sözgelimi , kıdem tazminatı hesaplamada ciddi fark oluşacak, ihbar tazminatına etki eden çalışma süresi belirtmek gerekir ki hizmet tespit davası sonucunda işverenin eksik bildirim yaptığı anlaşılırsa işveren aleyhine ciddi miktarlarda idari para cezası kesilir. Bu da genelde işverenler açısından caydırıcı bir durum olarak karşımıza çıkar. Sigortalılık tesciline ilişkin, prim belgelerinin verilmemiş olmasına ilişkin vs. çeşitli nedenlere bağlı olarak ayrı ayrı kesilen cezalar gündeme Sorulan SorularHizmet Tespiti Davası Kazanılırsa Ne Olur?Davanın işçi lehine sonuçlanması halinde talep edilen yıllara ilişkin sigorta primleri ödenir. Ödeme yapılırken işleyen faiz de dikkate alınır. Süreler kıdem tazminatı gibi işçi alacaklarına da etki Tespiti Davası Zamanaşımı Süresi Nedir?Hizmet tespiti davasında zamanaşımı değil hak düşürücü süre söz konusudur. Hak düşürücü süre ise 5 yıldır. 5 yıllık süre, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak hesap edilir. Hizmet Tespit ile İşçi Alacakları Aynı Davada Talep Edilebilir Mi?Hizmet tespitinin ve işçi alacaklarının aynı davada talep edilmesi mümkün değildir. İşçi açacağı iki ayrı dava ile taleplerine yöneltmelidir. Hizmet Tespiti Davasından Önce Arabulucuya Başvurmak Zorunlu Mudur? Hizmet tespiti davası açmadan önce arabuluculuğa başvurmak davanın niteliği gereği zorunlu Hizmet Tespit Davası Açabilir mi?Davanın açılma şartları arasında aktif çalışan olma ya da emekli olmama gibi bir şart bulunmamaktadır. Bu nedenle emekliler de hizmet tespit davası açabilir. Bu şekilde emeklilik şartlarının iyileşmesini Tespit Davasında Tazminat Alınabilir mi?Bu davanın amacı tazminat almak değil, işçinin hizmet süresinin ve şartlarının düzeltilmesidir. Yani bir anlamda işçinin emeklilik şartlarının düzeltilmesi amaçlanır. Bu nedenle hizmet tespit davasında tazminat Olarak Dikkat edilmesi GerekenlerYukarıda konu ile ilgili olarak hizmet tespiti davasına ilişkin genel hatlarıyla bilgi verdik, hizmet davası zamanaşımı süresinin nasıl hesaplandığını genel hatlarıyla durumunun kuruma bildirilmemesi veya eksik prim ödenmemesi durumlarında işçilerin yaşadıkları hak kaybının telafisi açısından hizmet tespiti davası oldukça büyük bir öneme sahiptir. Hak kaybının telafisi amacıyla açılan bu davada herhangi bir hukuki hata yapılmaması için yapılması gereken hukuki danışmanlık almaktır.
2b hak sahipliği tespit davası