9k7c3. Obezite cerrahisi, diğer bir adıyla bariatrik cerrahi, morbid obezite ve buna bağlı metabolik komplikasyonların tedavisi için gün geçtikçe popülerleşen bir cerrahi operasyon haline geldi. Farklı yöntem ve teknolojilerin kullanılması ile de farklı operasyon türleri mevcut tüp mide ameliyatı gastric sleeve, gastrik bypass ameliyatı, veya mide balonu uygulanan bazı operasyonlar arasında. Yöntemler farklı olsa da obezite cerrahisinden istenilen sonuç, kişinin yiyebileceği yemek miktarını azaltmak ve bu bağlı olarak kilo vermesini sağlamaktır. Fazla kilonun alerjilerden kansere kadar pek çok farklı hastalıkta bir risk faktörü olduğu düşünüldüğünde, obezite cerrahisinin tıp dünyasında etki edebileceği alan son derece büyük. Ancak, ameliyat olmakla bitmiyor. Obezite cerrahisi sonrası uzun vadeli başarıyı sağlamak için hastaların kapsamlı yaşam tarzı değişikliklerini benimsemeleri çok önemli. Bunun en başında beslenme stili değişikliği geliyor. Ameliyat sonrasında kısa ve uzun vadede beslenme değişiklikleriyle ilgili farkındalığın artırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konudaki bazı sorularımı elbette işini iyi bilenlerden birine, BP Klinik’in sevgili diyetisyeni Esin Başkaya’ya sordum. Obezite cerrahisi sonrası beslenme nasıl planlanıyor? Cerrahiden sonra beslenme kademeli olarak başlatılıyor. Kademelerin ilerletilmesinde ise hastanın gıdalara karşı toleransı göz önünde bulunduruluyor. İlk 3-4 gün berrak sıvı’ dediğimiz gıdalar ile beslenme başlıyor. Bu sıvılara örnek olarak kemik suyu, seyreltilmiş tanesiz komposto, açık çaylar, ev yapımı seyreltilmiş ayran gösterilebilir. Kişinin toleransına göre 3-4 gün sonra sıvı’ gıdalara geçiş yapılıyor. Bu gıdalar arasında diyetisyen ve doktorun uygun gördüğü beslenme sıvısı, tanesiz çorba tüketilebilir. İlk 1-2 haftadan itibaren, yine hastanın toleransına göre püre gıdalar diyete ekleniyor. Sebze püreleri, yoğurt, öğütülmüş yulaf lapası gibi yiyecekler bu dönemde eklenebilecek gıdalar arasında yer alıyor. Bu gıdaları hazırlarken baharatlı, şekerli, asitli bir içeriğin olmaması çok önemli. Ayrıca porsiyonların çok küçük tutulması, gün içerisinde 4-6 öğün yapılması, ve yemekler ile suyun aynı anda tüketilmemesi de dikkat edilmesi gereken noktalar arasında. 3-4 haftadan itibaren kişinin yumuşak katı gıdalara geçişi başlıyor. Burada kıyma, pişmiş sebze, peynir, yumurta diyete ekleniyor. Toleransa göre aydan itibaren ise kişinin tercih ettiği ve sağlığı destekleyici her gıda diyete ekleniyor. Hasta 1-2 ay içerisinde muhtemelen çoğu yiyeceği az porsiyonda olduğu sürece tüketebilir hale geliyor. Cerrahi sonrası besin eksikliği oluyor mu? Protein eksikliği, gastrik bypass gibi malabsorptif cerrahi prosedürlerle ilişkili en ciddi makrobesin komplikasyonu olarak karşımıza çıkıyor. Protein eksikliğinin klinik belirtileri arasında saç dökülmesi, periferik ödem, zayıf yara iyileşmesi, halsizlik ve yağsız vücut kütlesi kaybı yer alır. Bu belirtiler görülürse günlük protein ihtiyacı kilogram başına gram olarak hesaplanarak diyet programı oluşturulabilir. Mikrobesin emilim bozuklukları da bariatrik cerrahi sonrası karşımıza çıkabilir. Özellikle demir, B12 vitamini ve kalsiyum başta olmak üzere vitamin ve mineral takviyesine başlamak ve uzun süre kullanmak cerrahi işlem sonrası mikrobesin eksikliğinin önüne geçmek için gerekiyor. Kişinin bariatrik cerrahi sonrası uzun dönemli beslenmesi nasıl olmalı? Kişi uzun dönemde beslenme alışkanlığını değiştirmediği sürece operasyon sonrası birinci seneden itibaren kilo alımı tekrar başlayabiliyor. Uzun dönemde yepyeni bir yeme düzeninin hayata geçirilmesi bunu engellemek için çok önemli. Yemekleri çok çiğnemek ve yavaş yemek yemek herkesin olduğu gibi bariatrik cerrahi geçiren kişilerin de çok dikkat etmesi gereken bir konu. Doyulduğu anda yemeyi bırakmak, yemek yerken su içmemek, besin kalitesi düşük yağlı ve şekerli besinlerden ziyade proteini ve vitamin-mineral içeriği yüksek besinlerden tüketmek yine mutlaka dikkat edilmesi gereken konular arasında. Kaliteli protein ve sebze, bariatrik cerrahi sonrası öğünlerin temelini oluşturmalı. Morbid obezitenin gelişimi göz önünde bulundurulduğunda, kişinin yeme davranışına etki eden psikolojik faktörleri de düşünmek uzun vadede çok önemli. Stres anında, sıkıntıda, veya üzüntüde yemek aramak, tıkınırcasına yeme davranışını alışkanlık haline getirmek bariatrik cerrahi sonrası çözülmesi gereken noktalar olarak karşımıza çıkıyor. Dumping sendromu nedir?Dumping sendromu, bariatrik cerrahi sonrası şekerli sıvı veya benzeri bir hiperozmotik sıvı alınması sonucu midenin ve bağırsakların çok hızlı boşaltım yapması durumudur. Gıdayı tükettikten 10-30 dakika sonra karın ağrısı, kramp, mide bulantısı, baş dönmesi ve ishal belirtileridir. En sık gastrik bypass hastalarında rastlandığı için bu hastaların özellikle dikkat etmesi gereken bir konudur. Diyet düzenlemesi çoğunlukla semptomları azaltır fakat azaltmadığı noktada doktor ishal önleyici bir ilaç önerisinde bulunabilir. Hastalıkların sorumlusu da, çözümü de büyük oranda bizim yanlış yaşam tarzımız, hatalı seçimlerimiz. Yaşam tarzımızı değiştirmeden hiçbir tedavinin bize sonsuza kadar sağlık getiremeyeceğini aklımızdan çıkarmayalım. Bilimin ışığında, sağlıklı günler dilerim…
AMELİYAT SÜRECİNİZ Kliniğimiz İstanbul Nişantaşı semtinde. ameliyat öncesi yüz yüze görüşmek isterseniz bize randevu için ulaşınız. ameliyatınıza karar verdiniz şehir dışından geliyorsanız zamanınız kısıtlıysa telefon, WhatsApp üzerinden Koray hocamızla görüşebilirsiniz. Ameliyat gününüz belirlendikten sonra diyetisyenimiz Efe Bey size sözlü ya da yazılı olarak ameliyat öncesi diyetiniz hakkında bilgi verecek. Bu diyet ile karaciğeriniz küçülecek ve ameliyatınız daha konforlu geçecek. Ameliyat öncesi kullandığınız ilaçları bizlerle paylaşınız ve hangilerinin bırakılacağını belirleyelim. Ameliyat günü size aksi söylenmedikçe lütfen hastaneye saat 0800'da aç karnına geliniz. Hastanede Samet Bey sizi karşılayacak ve ameliyat öncesi testlerinizde size eşlik edecek. Bu testler yaklaşık 2 saat sürer. Test sonuçlarını beklerken hastanedeki odanıza yerleşeceksiniz. Ameliyatınızdan yaklaşık 30 dk önce Koray hocamız gelip sizi odanızda ziyaret edecek. Ameliyat öncesi sakinleştirici bir ilaç verilerek yatağınızla ameliyathaneye indirileceksiniz. Ameliyatınız genel anestezi ile yapılacak, yani bir saat süren ameliyatınız, size 1 saniye gibi gelecek. Ameliyat sonrası uyanma odasında 30 dk kalcaksınız. Odanıza geçtiğinizde varsa ağrı ve bulantınız için hemşire size ağrı kesici ve bulantı giderici verecek. vücudunuzda dren sonda olmayacak. odaya geldikten 2 saat sonra kendiniz kalkarak yürüryebileceksiniz. hastanede 1 refakatçi sizinle kalabilir. Yalnız başınıza da kalmanızda bir sakınca yok. Ameliyatınızın ertesi sabahı röntgene inecek ve mide filminiz çekilecek. Burada size vişne suyu ile karıştırılan bir ile içirilecek. Skopi sonrası su ve elma suyu içmeye başlayacaksınız. 2 ya da 3 gece hastanede kaldıktan sonra taburcu olduğunuzda araba kullanabilir ya da uçakla seyahat edebilirsiniz. Evinize geçtiğinizde hem diyetisyenimiz hem de hemşiremiz neler yapacağınız konusunda size destek olmaya devam edecek. Günlük yaşantınıza dönebileceksiniz. Kapalı ameliyat tekniği sayesinde ağır kaldırma ve günlük hareketlerde hiç bir sakınca olmayacak. Ameliyat sonrası duş konusu hastanede başlar sadece eve çıktığınız ilk 5 gün dikişlerinizi duş esnasında su geçirmez bandajlar ile kapatmalısınız. Dikişleriniz gizlidir ve almaya gerek kalmaz. Size tarif edilen ilaçlarınızı evde kullanmaya başlayacaksınız. Beslenme konusu diyetisyeniniz tarafından hastanede size anlatılmış olacak, 15. günde tekrar diyetisyenimizle yüz yüze görüşecek ve ölçümleriniz yapılacak. Şehir dışındakiler için online görüşme sağlanacak. Zayıflama süreciniz boyunca aylık olarak kontrollere gelebilirsiniz. 3 ayda bir kan tahlillerinizi yaptırıp bize göndereceksiniz. 15 YILLIKDENEYİM Size Yardıma Hazırız
Gerçekleştirilen mide ameliyatları ile birlikte istenen kilolara inmek mümkün olacaktır. Ancak mide ameliyatı sonsuza kadar kilo almamayı garanti etmez. Mide ameliyatı sonrası beslenme sürecine dikkat edilmesi gerekmektedir. Ağır diyetlerin yapılmasına gerek olmasa da günlük alınan kalori miktarı kontrol altında tutulmalıdır. Sağlıklı bir yaşamın elde edilmesinde çok önemli bir yere sahip olan sindirim sistemi birçok farklı sebepten dolayı zarar görebilir. Sindirim sisteminin en önemli üyesi olan mide genellikle sorunların kaynağı olmaktadır. Doğal olarak sorunun çözümü için de müdahaleler mideye yapılır. Midenin fiziksel yapısı beslenme düzeni üzerinde etkili olmaktadır. İnsanlar diyet ya da spor yapmalarına rağmen fazla kilolarından kurtulmayı başaramayabilirler. Birçok kişi diyetlere ve spora disiplinli bir biçimde uymakta zorluk çekecektir. Bunlar insanları mide ameliyatına iter. Ameliyat Sonrası İlk Haftada Beslenme Ameliyat sonrasında kilo kaybının yaşanması için beslenme düzeninin planlanması ve uygulanması gerekmektedir. Hayat boyunca devam edecek bir beslenme düzeni oluşturulmadan önce ameliyat sonrası sürecin yönetilmesi gerekir. Mide ameliyatı sonrası beslenme kuralları ameliyat çıkışında özel bir şekilde başlayacaktır. Ameliyatın ilk 3-4 gününde herhangi bir şekilde katı gıda alınmaması gerekir. Mide katı gıdayı direkt olarak sindirecek bir yapıya geri dönemez. Bu sebeple de ilk 3-4 günde yalnızca su ve sulu gıdalar ile beslenebilmektedir. Bunun dışına çıkmak sürece zarar verir. 3-4 günün ardından ilk hafta tamamlanana kadar ek gıdalar başlar. Çorba bu sürecin en önemli gıdası olarak görülecektir. Bunun yanı sıra yoğurt ve beyaz peynir tüketimine başlanır. Bisküviler de bu ürünlerin yanında destek olacak katı malzemelerdir. Mide ameliyatı sonrası beslenme sürecinde önemli bir destekçi olacaktır. mide Ameliyat Sonrası 1 Aya Dikkat Ameliyatın ardından ilk bir haftayı geçiren hastalar normal yaşantılarına geri dönemezler. İlk 3 ay boyunca dikkatli beslenmeleri gerekecektir. 1 aylık süreç de bu dikkat döneminde en önemli süreçlerden bir tanesini oluşturur. İlk 1 haftayı geçiren hastalar kalan 3 haftalık süreçte yumuşak yapıdaki gıdalar ile beslenmelidirler. Çorba ve yoğurt 1 haftanın sonunda bırakılmaması ve 1 aylık sürece kadar kullanılması gereken gıdalardır. Hem besleyici hem de doyurucu olabilen çorbalar ile 1 aylık sürecin geçirilmesi gerekir. Ancak ilk 1 haftanın aşılması ile birlikte bazı katı gıdalar hayatınıza girebilir. Yumuşak sebze yemekleri bu dönemde kurtarıcınız olacaktır. Sabah kahvaltısında rafadan yumurta tüketimine başlanır. Böylece hem tokluk süresi uzayacak hem de protein alımı gerçekleşebilecektir. Ara öğün olarak yoğurdun yanında meyve püreleri de tercih edilebilir. Mide ameliyatı sonrası beslenme döneminin önemli ürünlerinden bir tanesidir. Akşam yemeklerinde ise ızgara balık seçeneği devreye girer ve et tüketimine başlanmış olur. Ameliyat Sonrası 3 Aylık Süreçte Normale Dönüş Ameliyatın ardından 1 ay geçirmiş olan kişiler beslenme düzenlerine dikkat ettiklerinde hem midelerini zorlamamış hem de kilo kaybı yaşamış olacaklardır. 1 ayın ardından 3 aylık sürece kadar yenebilecek olan besinlerde bazı sınırlamalar olmaya devam eder. Sebze ve et yemekleri tüketilmeye başlanabilecektir. Ancak güveçte pişirilerek kullanımı uygun görülür. Sert ve kabuklu bir yapıda olacak ızgara ürünler doğru bir tercih olmaz. Kebaplar bu süreçte tüketilebilen ürünlerdir. Mide ameliyatı sonrası beslenme sürecinde lezzetli bir tercih arayan kişiler kebabı sürece dahil edebilirler. Baklagillerin kullanımı da bu dönemde dahil olur. Daha doyurucu ve besleyici ürünler ile birlikte beslenme düzeni şekillenmeye başlayacaktır. Et ve tavuk ürünlerinin haşlanması ile elde edilecek olan yemekler de rahatlıkla tercih edilebilecektir. Ameliyat Etkileri Bittiğinde Beslenme Düzeni Ameliyatın sonrasında herhangi bir olumsuz durumun yaşanmaması adına 3 aylık süreye dikkat edilmelidir. Bu süre içerisinde belirtilen gıdaların dışına çıkılmaması ve her zaman yağlı ürünlerden uzak durulması gerekir. Ameliyatın üzerinden 3 ay geçtiyse artık sağlık açısından bir problem kalmaz. Mide ameliyatı sonrası beslenme düzeni yalnızca kilo kaybının sağlanması ve ideal kilonun korunması üzerine kurulacaktır. Yağlı ve şekerli gıdalardan uzak durulmaya her zaman devam edilmelidir. Özellikle günlük kalori alımının sınırlanması son derece önemlidir. Mide ameliyatı geçiren kişilerin bir daha tatlıları ya da yağlı yiyecekleri yiyemeyecekleri doğru bir bilgi değildir. Tekrar kilo alımı olmaması adına sınırlama getirilmesi doğru bir tercih olur.
Hemen hemen tüm cerrahi girişimlerden sonra hastalara uygulanan sınırlı sıvı beslenme süreçleri vardır. Operasyon kapsamı mide olunca da beslenme süreçleri daha katı ve daha uzun süreli olabilmektedir. Tüp mide cerrahisinden sonra ön görülen sıvı dönemi hekiminizce aksi belirtilmedikçe ameliyat sonrası ilk 15 günü kapsamaktadır. Ardından sırasıyla püreli beslenme dönemi, katı beslenme dönemi ve normal beslenme dönemi gelmektedir. Diğer beslenme süreçlerini de sitemizde bulabilirsiniz. Bu yazımızda tüp mide ameliyatı sonrası, ameliyattan hemen sonra başlayan ilk 15 günü kapsayan sıvı beslenme dönemini işleyeceğiz. Sıvı beslenme dönemi kendi arasında ikiye ayrılmaktadır. İlk sıvı beslenme dönemi ameliyattan sonraki ilk üç gündür ve bu döneme berrak sıvı beslenme dönemi adı verilir. İlk üç günden 15 gün tamamlanana dek geçen sürece ise doğrudan sıvı beslenme dönemi adı verilmektedir. 1İlk 3 Gün Berrak Sıvı Beslenme Dönemiİlk 15 Gün Sıvı Beslenme DönemiAsitsiz – Ekşi Olmayan Taze Meyve SularıLaktoz İçermeyen Süt – Soya SütleriEt, Tavuk, Kemik SuyuProtein Ağırlıklı SıvılarIhlamur, Çay, Bitki ÇaylarıGünde En Az 2 – 2,5 Litre Su İlk 3 Gün Berrak Sıvı Beslenme Dönemi Bu süreç tüp mide ameliyatından hemen sonra başlar ve ilk üç günü kapsamı altına alır. Süreç esnasında berrak olmayan tüm sıvı gıdaların tüketilmesi yasaktır. 3 gün tamamlandıktan sonra normal sıvı beslenme dönemi devreye girer. Berrak sıvı dönemde tüketilmesi gereken besinler şu şekildedir; Et, tavuk suyu. Çok sıcak – çok soğuk olmamalıdır. Ilık ve porsiyonu küçük olmalıdır. Az az ve sık tüketilebilir. Tanesi olmayan her türlü komposto suyu içilebilir. Yine çok soğuk ve çok sıcak tüketilmemelidir. Doktorun onay verdiği her türlü bitki çayı içilebilir. Ancak mümkün mertebe açık çay içilmelidir. Aşırı soğuk – aşırı sıcak tüketim gerçekleştirilmemelidir. Her gün en az 2 – 2,5 litre ılık su tüketilmelidir. Ev yapımı, doğal yoğurt ile yapılan ayranların içilmesinde bir sakınca yoktur. Yoğurdun çok yağlı olmamasına özen gösterilmelidir. İlk 15 Gün Sıvı Beslenme Dönemi İlk üç günlük tamamen berrak nitelikteki sıvı gıdaların ardından 15 gün boyunca devam eden ağırlıklı sıvı beslenme dönemi gelmektedir. Bu dönemde de yine berrak dönemde örnek verilen gıdaların tüketilmesi önerilir. Bununla birlikte tüketimi gerçekleştirilecek gıda çeşidi daha fazladır. İlk 15 gün tamamlanana dek kesinlikle püreli gıdalar dahil hiçbir şekilde katı gıdaların tüketilmemesi hayati önem taşımaktadır. Bu süreçte de berrak, tanesiz, tuzsuz, şekersiz gıdalara ağırlık verilmelidir. Hazımsızlık yapacak, gaz yapacak, asitli, gazlı besinlerden mümkün mertebe uzak durulmalıdır. Daha fazla detay verecek olursak aşağıdaki adımları takip etmenizi öneririz. Asitsiz – Ekşi Olmayan Taze Meyve Suları Bilindiği üzere portakal – mandalina – limon gibi narenciye grubu meyvelerde asit bulunmaktadır. Bu nedenle tüp mide ameliyatı sonrası sıvı beslenme sürecinde bu tür meyvelerin suyu içilmemelidir. Aynı şekilde vişne – nar gibi ekşi meyvelerin suları da sakıncalı olabilir. Bunların yerine doğal elma – armut – kayısı – şeftali gibi meyvelerin sularına ağırlık verilebilir. Aynı şekilde anılan ya da benzeri meyvelerle elde edilmiş komposto suları da tercih edilebilir. Kesinlikle tanesiz olmalıdır. Meyve sularının miktarı günlük 200 ml değerini aşmamalıdır. Kesinlikle soğuk – sıcak olmamalı, ılık olmalı, küçük küçük yudumlarla alınmalıdır Laktoz İçermeyen Süt – Soya Sütleri Midenize yönelik cerrahi bir girişim geçirdiniz. Operasyon öncesinde laktoz toleransınız yani laktoz hassasiyetiniz olmayabilir. Lakin operasyondan sonraki ilk on beş günlük sıvı beslenme sürecinde laktoz içermeyen sütler, soya sütleri tüketmeniz önerilmektedir. Böylece her türlü sindirim sorunundan uzak ve rahat bir süreç geçirmiş olacaksınız. İsteğe göre laktozsuz yoğurtlarla yapılmış ayranları da tüketebilirsiniz. Mümkün olduğunda tuz tüketmemelisiniz. Tuz tadı arayan bireyler laktozsuz ayran tüketebilirler. Et, Tavuk, Kemik Suyu Gün içerisinde mutlaka et – tavuk – kemik sularından azar azar tüketim gerçekleştirmelisiniz. Kesinlikle tuz, baharat, sarımsak vb gibi maddeler konmadan, tamamen haşlama usulü ile hazırlanmış suları içiniz. Tanesiz olmasına özen göstermelisiniz. Sindirim problemi yaşamamak için içerisine limon suyu – salça – baharat gibi materyaller eklememelisiniz. Eğer tansiyon sorununuz yok ise abartmadan ve normalden daha düşük miktarlarda tuz ekleyebilirsiniz. Eğer tavuk, kemik, et suyunun tadını sevmiyorsanız içerisine gaz yapmayan sebzelerden atarak da haşlama yapabilirsiniz. Lakin unutmayınız ki içmeden önce kesinlikle sebzeleri de süzmelisiniz. Protein Ağırlıklı Sıvılar Bu süreçte beslenme uzmanları, diyetisyenlerce destek alacaksınız. Bu nedenle önerilen protein ağırlıklı sıvı besinlere de özen göstermelisiniz. Böylece oluşabilecek saç – tırnak kayıpları- kas problemlerinin de önüne geçmiş olacaksınız. Ihlamur, Çay, Bitki Çayları 15 günlük sıvı beslenme döneminizde ıhlamur, çay, bitki çayları tüketebilirsiniz. Çaylarınız açık olmalı ve şeker içermemelidir. Sıcak ve soğuk olmamalıdır. Minik yudumlarla tüketilmelidir. Bu dönemde kesinlikle kahve içmeyiniz. Kahvenin her türlüsü yasaktır. Günde En Az 2 – 2,5 Litre Su Tüm yaşamınız boyunca olduğu gibi tüp mide ameliyatından sonra da günde en az 2 litre su tüketmeye devam etmelisiniz. Hızlı, ani, çok su tüketimi yapmayınız. Aralık vererek ve küçük yudumlar eşliğinde günlük su tüketiminizi tam olarak alınız. Aksi halde baş dönmesi, göz kararması, halsizlik gibi pek çok olası sağlık sorunu ile karşı karşıya kalabilirsiniz. 1976 Hatay doğumlu olan Dr. Hasan Erdem; 1996 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’ne girmiş ve 2002 yılında Tıp Doktoru olarak mezun olmuştur. Ardından İstanbul Bezmialem Vakıf Gureba Eğitim Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’ nde ihtisasa başlayıp 2008 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. 2009-2011 yılları arasında Elbistan Devlet Hastanesi’ndeki mecburi hizmet görevinin ardından Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ nde Genel Cerrahi Başasistanı olarak çalışmış; burada İleri Laparoskopi ve Robotik Cerrahi alanlarında çalışmalar yürütmüştür. 2016 yılında buradaki görevinden ayrılarak İstanbul’da özel bir klinik kurmuştur. Halen bu klinikte çalışmaktadır. tarihinde ise Doçent Unvanını almıştır.
tüp mide ameliyatı sonrası beslenme