Otizm spektrum bozukluğu hafif/orta/ağır şeklinde derecelendirilmiştir. Eski adıyla “Atipik Otizm” tanısının yerine “Hafif Otizm” tanısı yer almıştır. Otizmtanılı bireylerin yaklaşık -15’i normal ve normal üstü zeka düzeyinde; %25-35’i sınır zeka ve hafif mental retardasyon grubundadır; geriye kalanların zekaları ise orta ve ağır derecededir. Otizm, günümüzde rastlanan en yaygın nörolojik bozukluktur ve her 150 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir. Otizmin belirtileri içerisinde en sık rastlanılanı ise %70 oranında zeka geriliğinin olmasıdır. Bununla beraber otistik bozukluğu olanların %10’unda ise üstün zeka özelliği kendini göstermektedir. Ayrıca otizm ile beraber çok sayıda semptomda gözlemlenmektedir. Bunların başında dikkat eksikliği, hiperaktiflik, duygu 1Otizm Spektrum Bozukluğu erken teşhis edilebilir mi? Tamamen tedavi edilebilir mi? Otizm sosyal etkileşim, iletişim ve sınırlı ve tekrarlayıcı davranışlar olmak üzere üç alanda hafiften ağıra değişen düzeylerde yetersizlik ve bozulmanın görüldüğü durumları tanımlamaktadır (DSM-4, 200) Otizmli bireyler arasındaki bireysel farklar ve çeşitlilik belki de diğer Otizmin Belirtileri. Göz teması kurmama, kısa süreli kurma. İsmi ile seslenildiği zaman bakmama. Jest ve mimiklerin uygunsuz kullanma. Kendi halinde, kendi dünyasında görünme. Yaşıtlarına ilgisizlik, uygun akran ilişkisi geliştirememe. İnsanların yüzlerinden ziyade nesneler ve ayrıntılar ile ilgili görünme. Küresel otizm spektrum bozukluğu tedavisi pazar büyüklüğü 2021’de 1,85 milyar ABD doları olarak belirlendi. Pazarın 2022’de 1,93 milyar ABD dolarından 2029’a kadar 3,17 milyar ABD dolarına çıkması ve tahmin döneminde %7,4’lük bir CAGR sergilemesi bekleniyor. wLkodi. Otizm Spektrum Bozukluğu OSB Nedir? Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Otizm’in, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı sanılmaktadır. ADALAR İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ / TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ Bugün, otizm spektrum bozukluğuna neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir. Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm spektrum bozukluğuna her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır. Son yapılan araştırmalara göre her 68 çocuktan 1’inde görülme riski vardır. Erkeklerde görülme sıklığı kızlardan dört kat fazladır. Kızlarda daha ileri düzeyde seyreder. Otizm Nedir? Otizm, yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden, sosyal etkileşim, sözel ve sözel olmayan iletişimde problemler, tekrarlayıcı davranış ve kısıtlı ilgi alanları ile kendini gösteren, karmaşık gelişimsel bir bozukluktur. Otizm erken evrede basit belirtileri dikkate alındığında kolayca teşhis edilebilir ve bebeklere uygulanacak iyi bir rehabilitasyon programı ile etkileri önemli oranda azaltılabilir. Gebeli döneminde folikasit katkısı kullanmak otizm gelişme riskini önemli oranda azaltmaktadır. Günümüzde her 110 çocuktan birini etkilediği bilinen ve pek çok ailenin hayatının altüst olmasına yol açan bu bozukluğun yirminci yüzyılın ortalarına kadar bir adı bile yoktu. Otizm DSM-III tanı sınıflamasına kadar çocukluk çağı psikozları arasında yerini süren değerlendirmeler sonunda araştırmacılar, otizm ile çocukluk şizofrenisinin ayrı bozukluklar olduğu konusunda birleşmişlerdir ve otizm resmi bir sınıflama terimi olarak DSM-III’e girmiştir. 1994 yılında DSM-IV Uluslararası Ruhsal Hastalıklar Tanı ve İstatistik El Kitabı içinde Yaygın Gelişimsel Bozukluklar günümüzde Otistik Spektrum Bozuklukları terimi daha çok kullanılmaktadır başlığı altında yerini almıştır. Bu başlık altında bazı farklarla birbirinden ayrılan ama sonuç olarak otistik belirtilerin olduğu değişik tablolar yer alır. DSM-IV-TR’ye göre, otistik bir çocuk, üç yaşından önce aşağıdaki alanların birinde veya daha fazlasında gecikme veya anormal fonksiyon gösterecektir. Sosyal etkileşim Sosyal iletişimde kullanılan dil Hayali veya sembolik oyun oynama Bir çocuğa otistik bozukluk teşhisi konması için aşağıdaki listelerden en az 6 kriteri karşılaması gerekir. -Sosyal etkileşimde bozukluk çocukta en az iki semptom gözlenmelidir Sosyal etkileşimlerde zorluk Çocuk, göz teması, yüz ifadesi, duruş ve mimikler gibi sözlü olmayan birçok davranış gelişim seviyesine uygun olarak yaşıtlarıyla ilişkisinin eksikliği,Başarıları, ilgi alanlarını veya haz aldığı şeyleri diğerleriyle paylaşma konusunda isteksizlik,Sosyal veya duygusal etkileşime katılım sağlayamamak veya cevap verememek -İletişim bozukluğu en az bir tane Konuşulan dilin gelişiminin gecikmesi veya dil gelişiminin olmaması ve çocuğun bunun eksikliğini hareketlerle telafi etmeye çalışmaması Konuşabilen çocuklarla konuşma başlatma veya konuşmayı devam ettirme konusunda yetersiz girişimler ekrarlayan, kalıplaşmış veya çok öznel dil kullanımı -Hayali veya sembolik oyun oynama en az bir tane Çocuğun gelişim seviyesine uygun olarak taklide dayalı sosyal oyunlar oynamamak veya spontane, hayali oyun oynamamak Tekrarlayan, sınırlı ve kalıplaşmış aktivite, davranışlar ve ilgi alanları en az 1 tane Sınırlandırılmış ve kalıplaşmış örneğin, bazı şeyleri çevirmek anormal odaklanma ve yoğunluk olarak ilgi alanlarıyla meşgul olmak Bir işlevi veya amacı olmayan rutinleri veya tekrarlanan hareketleri ısrarla yinelemek Nesnelerin parçalarıyla sürekli meşgul olmak Otizme Ne Sebep Olur? Otizmin nedeni henüz tam olarak tespit edilememiştir. Otizmin tek bir nedeni yoktur. Pek çok nedeni olduğu artık bilinmektedir. Otistik bireylerde beyin hücreleri farklı çalışmaktadır. Hücreler arasında mesaj taşıyan kimyasal ileticilerde eksiklik yada fazlalık olduğu düşünülmektedir. Bazı genetik hastalıklar otizme yol açar. Genetiğin otizmin nedenleri arasında önemli bir yeri vardır. Kardeş ve ikiz çalışmaları bunu doğrulamaktadır. Otistik bir çocuğun kardeşinde otizm görülme riski genel popülasyona göre 50-100 kat daha fazladır. Tek yumurta ikizlerinde her ikisinin birden otistik olma oranı çift yumurta ikizlerine göre daha fazladır. Bütün bunlar genetiğin etkisini bize gösteriyor fakat sadece genetiğin tek neden olmadığı noktasına da ulaştırıyor. Sadece genetik etkili olsaydı tek yumurta ikizlerinde her iki bebeğinde her zaman otistik olması gerekirdi. Yapılan çalışmalar bir tek gen değil birden çok genin etkileşimi sonucu hastalık yapıcı etki oluştuğunu ortaya koymuştur. Klinik tablodaki davranışsal çeşitlilik çevresel faktörlerinde etkili olduğunu düşündürmektedir. Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası faktörler ile otizm arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Eldeki bulgular genetik olarak otizme yatkınlığı olan çocukların doğum sırasında sorun yaşama riskinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Ayrıca, anne karnında geçirilen kızamıkçık virüsünün, pek çok anormalliğin yanında otizme de yol açabildiği bilinir. Şu kesin olarak bilinmektedir ki, otizm tek bir nedenle olmaz, birden çok etkenin bir araya gelmesiyle meydana gelen oldukça karmaşık bir durumdur. Otizm erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha fazla görülür fakat genelde kızlarda daha ağır seyreder. Otistik bireylerin % 70’inde zeka geriliği görülmektedir. % 30’u normal ve bu %30’luk dilimin %10’u üstün zekaya sahiptirler. Zeka düzeyi ve eşlik eden diğer hastalıklar otizmin ağırlık derecesi üzerinde belirleyici rol oynar. Eşlik eden hastalıklar arasında en sık rastlanılanlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygudurum bozuklukları ve epilepsidir. Her üç çocuktan biri epileptik anlamda risk taşımaktadır. 0-5 yaş arası ve ergenlik döneminde epilepsi nöbetlerinin görülme olasılığı artar. Ülkemizdeki kayıtlara göre otistik özellikleri olan bireyin bulunduğu, bu rakamın 0-14 yaş arası çocuklardan oluştuğu tahmin edilmektedir. Her 110 çocuktan biri otistik özellikler göstermektedir. Otizmin Tipik Belirtileri Nelerdir? Otizm tanılı bireyler aşağıdaki tipik davranışların en az yarısını gösterirler. Bu semptomlar çok hafif ya da çok şiddetli olabilir. Her bir semptomun etkisi de diğerinden farklı olabilir. Ayrıca, bu davranışlar birçok farklı sebeple ortaya çıkarak, gelişimine uygun olmayacak şekilde sergilenebilir. Göz kontağı kısıtlıdır yada yoktur. Çevreye ilgisizdirler. Adına tepki vermezler. Aşırı hareketli yada hareketsiz olabilirler. Bazıları fiziksel temasa öpülme, sarılma vs. izin vermez yada hoşlanmazlar. Çoğunlukla insanları değil cansız varlıkları tercih ederler. Sosyal ve duygusal açıdan kendilerini izole ederler. İşaret etmezler, ihtiyaçlarını yetişkinin elini kullanarak ifade ederler. Taklit becerisi yoktur yada sınırlıdır. Konuşma birçoğunda gelişmemiştir. Konuşma gelişse bile bunu iletişim aracı olarak kullanmazlar. Ekolaliktirler, söylenenleri papağan gibi tekrar ederler. Zamirleri ters kullanırlar. Uygun olmayan vurgulamalar, kalıp cümlelerle konuşurlar. Mekanik ve tek düze ses tonu kullanırlar. Uygunsuz gülme ve kıkırdamalar vardır. Düzen takıntıları vardır. Nesne takıntıları vardır. Objelere gereksiz yere bağlanmaİp, pet şişe, araba… vs Rutinlerindeki değişikliklere tepki gösterirler. Tekrarlayan davranışları stereotipiler vardır. Nesneleri çevirme, el çırpma, kanat çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, parmak ucunda yürüme… Oyuncaklarla gerektiği gibi oynamazlar. Arabaları dizerler,topu çevirirler… Hayali oyun oynamazlar. Sürekli aynı oyunları oynamayı tercih ederler. Bazıları çok inatçıdır. Bazıları ses, acı, koku, ışık ve dokunuşa aşırı hassasiyet gösterebilir. Bazıları soğuk, sıcak, acıya duyarsız olabilir. Bazıları tehlikeye karşı duyarsız olabilir. Yemek yeme bozuklukları vardır. Bazıları kendine, çevresindekilere ve eşyalara zarar verebilir. Beklemeye yada isteklerini ertelemeye pek tahammüllü değillerdir. Otizmin Genel Belirtileri Otistikler aşağıdaki genel davranışların en az yarısını gösterirler. Bu belirtiler bazı hastalarda çok hafif ya da çok şiddetli olabilir. Her bir belirtinin etkisi de diğerinden farklı olabilir. Ayrıca, Bu davranışlar birçok farklı sebeple ve yaşlarına uygun olmayacak bir şekilde sergilenebilir. Diğer Çocuklarla ilişki kurmakta zorluk Herşeyin aynı olmasını istemek, rutin yaşama bağlılık, değişikliklere aşırı tepki vermek Uygunsuz ve sebepsiz gülmek ve ağlamak Aşırı hareketlilik ya da aşırı hareketsizlik Tehlikeye karşı duyarsızlık Göz temasının çok az ya da hiç olmaması Sürekli aynı oyunları oynamak Motor hareket gelişiminde düzensizlik. Topa vuramaz ama küpleri üst üste koyabilir. Acıya karşı duyarsızlık Ekolali Cevap vermek yerine, kendisine söylenenleri aynen tekrar etmek Yanlız kalmayı tercih etmek İhtiyaçlarını belirtmekte zorlanmak. Konuşma yerine hareketlerle ihtiyaçlarını belirtmeye çalışmak Temastan, kucağa alınmaktan ya da sevilmekten hoşlanmamak Objeleri kendi etrafında çevirmek Seslere karşı aşırı duyarlılık yada aşırı duyarsızlık Normal öğrenme metodlarına karşı duyarsızlık Objelere gereksiz yere bağlanmak Bir sebep olmadan strese girmek, üzüntü duymak Toplumsal etkileşim ve iletişimde problemlere neden olan nörogelişimsel bozukluktur. Yaygın Gelişimsel Bozukluk YGB yelpaze terimi altında olup, üzerinde en çok çalışılan gelişimsel bozukluktur. Sosyal etkileşim ve iletişimde yetersizlikler ile sınırlı ilgiler ve yinelenen davranışlar temel özellikleri olarak kabul edilir. Toplumsal etkileşimde ve iletişimde yetersizlikler ile davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerle ve toplumsal etkileşim, toplumsal iletişimde kullanılan dil ya da sembolik/imgesel oyun becerilerinin en az birinde 3 yaşından önce gecikmelerin ya da olağan dışı bir işlevselliğin olması ile karakterize gelişimsel bir bozukluktur. Giderek görülme sıklığı artmaktadır, kız ve erkekte; 1/5 görülür. Otizmin Belirtileri Göz teması kurmama, kısa süreli kurmaİsmi ile seslenildiği zaman bakmamaJest ve mimiklerin uygunsuz kullanmaKendi halinde, kendi dünyasında görünmeYaşıtlarına ilgisizlik, uygun akran ilişkisi geliştirememeİnsanların yüzlerinden ziyade nesneler ve ayrıntılar ile ilgili görünmeDuygusal karşılık verememeTaklit veya ¨mış gibi yapma¨ şeklindeki oyunları oynamakta zorlanmaDuygularını ve ilgilerini kendiliğinden paylaşmama Sınırlı ve Yineleyici Davranış Örüntüleri ve İlgiler Basmakalıp davranışlar sallanma, kollarını çırpma gibiDönen cisimlere aşırı ilgiOyuncaklar ile amaç dışı oynama,Tekrarlayıcı, kendine özgü, tekdüze konuşmaAynıcılıkta ısrarcılıkKısıtlı ve olağan dışı ilgi alanlarıTörensel davranışlarBazı duyulara koklama, işitme, dokunma gibi aşırı duyarlılık veya duyarsızlık Otizm Çeşitleri Rett Bozukluğu Çok seyrek olarak ortaya çıkan, YGB’nin daha ağır olan türüdür. Genetik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Bazı davranışlara ilişkin ortak özellikleri nedeniyle YGB içinde yer alan bu sendrom, genellikle kızlarda görülür. Sendrom, 6-12. aylarda normal gelişim sonrasında, var olan motor ve iletişim becerilerinde ani kayıplar olması ile tanımlanır. Rett senderomu genellikle zihinsel engel ile birlikte ortaya çıkar. Çocukluk Dezintegratif Bozukluğu ÇDB İletişim, sosyal etkileşim, ilgiler ve etkinliklerdeki sınırlılıklar açısından otizme benzeyen, 2 yıl normal gelişimden sonra ortaya çıkan bir YGB’dir. 2 yaştan sonra, önceden kazanılmış tuvalet kontrolü, uyumsal davranışlar, motor ve iletişim becerileri ile oyun becerileri kaybolur. Otizmde temel yetersizlik sosyal etkileşim alanında iken ÇDB’de iletişim alanındadır. ÇDB, çocuğun gelişimini otizmden daha ağır düzeyde etkiler. Asperger Bozukluğu Otizmden daha geç yaşta, genellikle 3-5 yaştan sonra ortaya çıkar. Sosyal özellikler ve sınırlı ilgiler açısından otizme benzer; ancak aspergerli bireylerde konuşmada gecikme gözlenmez; iletişim, öz bakım ve zihinsel becerilerde de yetersizlik yoktur. Bazı bireylerin çok geniş sözcük dağarcıkları vardır ve ilgilendikleri bir konuda çok uzun zaman konuşabilirler. Ancak, sözel olmayan iletişim becerilerinde yetersizlik görülür, sözel olmayan mesajları anlama ve kullanmada güçlük çekerler. Birçok uzman ve anne baba, daha az etiketleyici olduğunu düşünerek, asperger terimini otizm yerine kullanmayı tercih eder. Atipik Otizm YGB altında yer alan bozuklukların bazı ölçütlerini karşılayan ama herhangi birinin tüm ölçütlerini karşılayamayan çocuklara tanı koymak amacıyla kullanılan bir terimdir. Atipik otizm için net ve açık ölçütler yoktur. Ancak Asperger sendromu ve atipik otizm tanısı konan çocukların güçlükleri benzerdir. Her iki grubun güçlükleri otizmli çocuklardan daha hafif düzeydedir. Otizm Spektrum Bozukluğunun Sebebi Nedir? Günümüzde otizm spektrum bozukluğunun tam olarak sebepleri bilinmemektedir. Ancak birçok faktörün, özellikle genetik faktörlerin rol aldığı bir beyin hastalığı olduğu kabul edilmektedir. Otizm, ebeveyn tutumlarıyla veya ailenin sosyo-ekonomik durumuyla ilişkili değildir. Otizmli Bireyler Nasıl Eğitim Almalılar? Tıbbi tanı ve tedavinin yanı sıra özel eğitimden yararlanmak çok önemlidir. Özel eğitim, otizm tanısı almış çocuklar için yaşamsal değere sahiptir. Bu tanıyı alan çocukların özel eğitim ihtiyacı “uyanık oldukları” tüm zamanı kapsar. Yoğun ve bireye göre planlanmış özel eğitim programı sayesinde sosyal uyum becerileri, sözel iletişim becerileri, akademik becerileri gelişebilir. Okul öncesi dönemde destek eğitimi veren rehabilitasyon merkezlerinden yararlanmanın yanı sıra ailenin de eğitim sürecine katılması gerekmektedir. Destek eğitim süreleri ve nitelikleri maalesef sınırlı olmaktadır. Ailenin özel eğitim uygulamaları konusunda geliştirilmesi şarttır. Anne-babanın bu sürece izleyici şeklinde değil; etkin katılımı gerekmektedir. Otizm Tanısı Nasıl Konur? Tanı uzmanlar tarafından; çocuğun gözlenmesi, gelişim testleri yapılması ve anne-babalara çocuğun gelişimi hakkında sorular sorulmasıyla konur. Otizmin tanısı 12 aylıktan itibaren konabilir. Erken yaşta tanı konması, bir an önce eğitimin başlaması açısından önemlidir. Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek uzmanlar ruh hastalıkları uzmanları ve nörologlarıdır. Çocuk Ruh Hastalıkları Uzmanı Çocuk ruh hastalıkları uzmanı, çocuk ruh sağlığını değerlendiren, tanılayan ve tedavi eden doktordur. Çocuğunuzu gözler, sizinle görüşme yapar, tanı ölçütlerine göre çocuğunuzu değerlendirir, tıbbi muayenesini yapar ve tanısını koyar. Gerekirse tıbbi tetkik ve ilaç tedavisi önerir. İlaç, eğitime destek olması ve istenmeyen hareketleri kontrol altına alması amacıyla verilir. Otizmin ilaçla tedavisi henüz mümkün değildir. Değişiklikleri takip edebilmesi ve gerekli düzenlemeleri yapabilmesi için çocuğunuzu düzenli aralıklarla yılda bir ya da iki kez çocuk ruh hastalıkları uzmanına götürmelisiniz. Çocuk Nörologu Çocuk nörologu çocuklardaki beyin ve sinir sistemi sorunlarının uzmanıdır. Çocuk nörologu da otizme ilişkin değerlendirme yapabilir. Ayrıca, çocuğunuzda otizmle ilişkili olabilecek bazı hastalıkların sara nöbetleri gibi olduğu ya da otizm dışında başka sorunların varlığı düşünülürse, çocuk nörologu tarafından bazı tıbbi tetkikler MR, BT, EEG vb. ve tedaviler de yapılabilir. Ancak, bütün otizmli çocukların yalnızca dörtte birinde bu tür sorunlar görülür. Dolayısıyla, doktor tarafından mutlaka ihtiyaç olduğu söylenmediğinde, bu tetkiklerle kendinizi ve çocuğunuzu maddi, manevi olarak yıpratmayınız. Beste DumanPsikolog Otizm spektrum bozukluğu OSB, karsılıklı sosyal iletişim ve etkileşimdeki yetersizlikler; tekrarlayıcı, sınırlı ve basmakalıp davranışlar, etkinlikler ve ilgilerle tanımlanan genel olarak üç yasından önce beliren ve yasam boyu süren nörogelisimsel bir bozukluktur Boyd ve Shaw, 2010; Ekinci, Sabuncuoğlu ve Berkem, 2009; Heward, 2007; Landa, 2007. OSB tanısı bulunan bireylere sunulan uygulama ve teknikler genellikle bu tanıdaki bireylerin yetersizlik gösterdikleri sosyal gelişimi, dil gelişimi, sözel olmayan iletişim, oyun ve davranış yönetimi gibi alanlardaki becerilerin öğretimine odaklanarak bu bireylerin bağımsız yasamlarına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır [National Autism Center NAC, 2010].Günümüzde OSB tanısı alan birey sayısının giderek artması, bu bireylerin daha erken yaslarda tanılanmaya ve eğitim almaya baslaması bu tanıdaki bireylere hizmet sunan uygulamacı sayısında artışa dolayısıyla da uygulama çeşitliliğine neden olmuştur Detrich, 2008; NAC, 2010. Bu durum hem aile üyeleri hem de uzmanların en etkili uygulamayı seçme gereksinimini ortaya çıkarmıştır Odom ve Strain, 2002; Odom ve arkadasları, 2005. Bu gereksinimin, etkili olduğu ortaya konmuş bilimsel dayanaklı uygulamalardan yararlanılarak karsılanabileceği konusunda uzlaşılmış, bu da çeşitli kuruluşların bu uygulamaların neler olduğuna iliskin çalısmalar yapmasına ön ayak dolmuştur NAC, 2010.Bilimsel dayanaklı uygulamaları belirlemek için çeşitli kuruluşlar National Autism Center–NAC, National Professional Development Center-NPDC tarafından yapılan çalısmalarda bu uygulamalardan birinin öykü temelli uygulamalar olduğu ortaya konulmustur. Öykü temelli uygulamalar, Ulusal Standartlar Projesi ve Amerikan OSB Mesleki Geliştirme Merkezi tarafından hedef davranısa iliskin sosyal durumun betimlendiği belli bir formatta yazılan öykülerin, yazılı senaryoların ya da karikatürle iletisim comic strip conversations gibi yazılı metinlerin öğretim amaçlı kullanıldığı uygulamalar olarak tanımlanmıstır. Sosyal öykü uygulamaları ise bu uygulamalar arasında en bilinen ve yaygın olarak kullanılandır. Bu çalısmanın amacı OSB tanısı bulunan bireyler için etkili olduğu kanıtlanmıs sosyal öykü uygulamalarını tanıtarak sosyal öykülerin yararları ve sınırlılıkları, yazımı ve cümle türleri, öyküyü yazma asamaları, öykünün uygulanması, sosyal öykü arastırmaları ve özellikleri konularına iliskin açıklamalarda bulunmak, bu açıklamalar ısığında uygulamacı ve arastırmacılara öneriler Gray ilk kez 1991 yılında beden eğitimi sınıfındaki bir öğrencisiyle yasadığı zorluklar nedeniyle kuralları ve doğru tepkileri tanımlayan bir öykü yazmıs ve bu öykü sonrasında öğrencisinin kuralları ve kendisinden beklenen tepkileri daha iyi anladığını, sınıftaki etkinliklere daha etkin katıldığını görmüstür. Bu deneyim Gray’e sosyal becerilerde yetersizlik gösteren bireyler için öykülerin etkili bir sekilde kullanılabileceğini göstermistir Feinberg, 2001.Sosyal öyküler, OSB tanısı bulunan bireylere sosyal durumları açıklamak, sosyal becerileri öğretmek ve çocukların karsılastıkları sosyal durumlara uygun tepkide bulunmalarını sağlamak amacıyla yazılır. Bu öyküler belli bir formatta, kurallı yazılan ve söz konusu beceri, olay ya da durumu nesnel olarak tanımlayan, kurgusal, kısa öykülerdir Barry ve Burlew, 2004; Gray, 1998; Gray ve Garand, 1993; Scattone, 2002; Wheeler, 2005. Gray ve Garand 1993 sosyal öykülerin özellikle OSB tanısı bulunan bireyler için ev ya da okuldaki rutinleri açıklamak, rutindeki değisikliklere uyumu kolaylastırmak, baskalarının davranıslarının nedenlerini açıklamak, yeni sosyal ve akademik beceriler öğretmek, doğum günü, gezi, yangın gibi özel olayları açıklamak ve bireyin basarılarının farkına varmasını sağlamak gibi farklı amaçlar için yazılabileceğini sosyal davranıs ve normlara iliskin kisisel mesajlar içeren bu öykülerde, bireyin karmasık bir sosyal durumda ya da ortamda nasıl davranması gerektiğine iliskin ipuçları sunularak birey yasadığı sosyal sorunu çözebilecek temel karakter olarak gösterilir Gray, 2002; Quirmbach, 2006; Wheeler, 2005. Bu bağlamda sosyal öykülerle, sosyal farkındalığın arttırılmasıyla sosyal algılamadaki olası eksiklik, yanlıslık ve yetersizliklerin azaltılması hedeflenir Delano, 2003. Sosyal öyküler ayrıca kim, ne, nerede, ne zaman ve niçin sorularına yanıt vererek olası karmasık öğretimsel etkilesimleri azaltır ve sosyal etkilesim için uygun ve gerekli bilgileri sunar Gray ve Garand, 1993; Quirmbach, 2006. Sosyal öykülerin bu özellikleri, tahmin edilebilir durumlarda daha uygun tepkide bulunan, rutinlerdeki değisikliklerde ve etkinlik geçislerindeki belirsizliklerde daha yoğun davranıs problemleri sergileyen OSB tanısı bulunan bireylerde uygulamanın etkililiğini arttırmaktadır. Ek olarak, OSB tanısı bulunan bireylerin görsel ipuçlarına daha duyarlı olması ve sosyallesmek için adım adım tanımlanan sosyal bilgilere daha fazla gereksinim duyması da uygulamanın bu bireylerde etkili olmasını sağlamaktadır Andrews, 2004; Graetz, 2003; Quirmbach, 2006; Scattone, 2002; Smith, 2001; Toplis ve Hadwin, 2006.Anne-babalar, öğretmenler, komsular, konusma terapistleri, doktorlar, büyükanne ve büyükbabalar, kardesler ve akranlar gibi çocukla etkilesimde bulunan ya da yasayan herkes tarafından yazılabileceği vurgulanan sosyal öyküler Reynhout ve Carter, 2007; bilgisayar destekli teknolojilerle Hagiwara ve Myles, 1999, video modelle Sansosti ve Powell-Smith, 2008 ya da müzik esliğinde Brownell, 2002 sunulabilen; yalnızca genel ya da özel eğitim sınıflarında değil, ev ortamında da kullanılabilen, OSB tanısı bulunan bireylerde etkili olduğu ortaya konmus uygulamalardan biridir Hagiwara ve Myles, 1999; Kuttler, Myles ve Carlson, 1998; Norris ve Dattilo, 1999; Rowe, 1999; Simpson, 1993; Swaggart ve arkadasları, 1995.Sosyal Öykülerin Yararları ve SınırlılıklarıSosyal öykülerin yararları a görsel uyaranlar içermesi Gray, 2002, b her öğrencinin bireysel özellikleri, gelisimi ve gereksinimleri doğrultusunda yazılması Gray, 2002, c bir kez yazıldıktan sonra tekrar tekrar sunulabilmesi Andrews, 2004, d akademik, sosyal ve uyumsal becerilerin öğretiminde ve davranıs problemleriyle basa çıkmada etkili olarak kullanılabilmesi Gray ve Garand, 1993, e tek bir sosyal öyküyle birden fazla becerinin öğretimine izin vermesi Washburn, 2006, f hem okullarda genel ve özel eğitim uzmanları tarafından hem de okul dısı ortamlarda anne-babalar, kardesler ve bakım sağlayıcılar ve uzmanlar tarafından kolayca kullanılabilmesi Delano ve Snell, 2006; Hagiwara ve Myles, 1999; Kuttler ve arkadasları, 1998; Norris ve Dattilo, 1999; Olçay-Gül, 2012; Swaggart ve arkadasları, 1995, g öğrenilen becerilerin öğretim sona erdikten sonra korunmasında, farklı ortam, kisi ve araç-gereçlere genellenmesinde etkili olması Croizer ve Tincani, 2006; Delano, 2003, Graetz, 2003; Keyworth, 2004; Olçay-Gül, 2012 ve h maliyet açısından verimli olması Quirmbach, 2006 olarak sıralanabilir. Sıralanan bu yararlar sosyal öykü kullanımının giderek yaygınlasmasında ve etkili sonuçlar elde edilmesinde önemli rol öykülerin sağladığı yararların yanı sıra sınırlılıkları da bulunmaktadır. Bu sınırlılıkların belli baslıları ise sosyal öykülerin a genellikle sınırda zekâ ya da hafif düzeyde zihinsel yetersizlik tanısı olan bireyler IQ 69 ve üzeri gibi yüksek islevli bireylerde etkili olması Gray, 2002 ve b okunulanı iyi düzeyde anlama becerisini sosyal öyküyü okuması beklenen katılımcılarda ise iyi düzeyde okuma becerisi gerektirmesidir Gray ve Garand, 1993; Wheeler, 2005.Sosyal Öykülerin Yazımı ve Cümle TürleriGray 2002, sosyal öykü yazmayı, ürünle sonuçlanan bir süreç olarak tanımlamakta; bu süreçte belli kurallara uyulması gerektiğini, bu kuralların sosyal öyküleri geleneksel beceri analizlerinden ve diğer görsel stratejilerden ayırdığını belirtmektedir. Sosyal öykülerin yazımında dikkat edilmesi gereken kurallardan en önemlisi öykülerdeki cümle türleri ve cümle türlerinin oranlarına iliskin kurallardır. Gray ve Garand 1993’e göre sosyal öyküler a betimleyici, b yansıtıcı, c yönlendirici ve d doğrulayıcı cümle olmak üzere dört çesit cümleden olusmaktadır. 1990’larda tanımlanan dört cümleye daha sonraki yıllarda Gray tarafından isbirlikçi cümle ve kontrol cümlesi olmak üzere iki cümle çesidi daha eklenmistir Carbo, 2005. Tablo 1’de sosyal öykülerin yazımında kullanılan cümle türleri tanımlanmıstır. Temel bir sosyal öyküde betimleyici, yansıtıcı, yönlendirici ve doğrulayıcı cümle türlerinin yer alması gerekmektedir. Cümle türleri kadar cümle türlerinin öykü içindeki oranı da sosyal öykü yazımında dikkat edilmesi gereken bir diğer kuraldır. Bir yönlendirici cümle için öyküde iki-bes betimleyici, yansıtıcı ve/veya doğrulayıcı cümlenin bulunması gerekmektedir Gray, 2000; Gray ve Garand, 1993; Spencer, Simpson ve Lynch, 2008. Temel bir sosyal öykünün içeriğine ek olarak öyküde kontrol cümlesi ve isbirlikçi cümle de yer alabilir. Kontrol ve isbirlikçi cümlenin yer aldığı bir öyküde ise, bir yönlendirici ya da kontrol cümlesi için iki-bes betimleyici, yansıtıcı, doğrulayıcı ya da isbirlikçi cümlenin bulunması gerekmektedir Gray, 2002. Son zamanlarda bu oranlamada bir uyarlamaya gidilmis, her iki ya da daha fazla betimleyici, yansıtıcı, doğrulayıcı ya da isbirlikçi cümle için öyküde bir tane yönlendirici cümle ya da kontrol cümlesinin yer alabileceği belirtilmistir Carbo, 2005.Sosyal öyküler parçalı ve tamamlanmıs olmak üzere iki sekilde yazılabilir. Parçalı sekilde yazılan öykülerde, öyküdeki cümlelerden herhangi birinin bir bölümü bos bırakılır. Bu bölümü bireyin doldurması beklenir Gray, 2002. Bu cümleler bireyin tahminde bulunma becerisinin gelismesine katkıda bulunur ve genellikle bilissel düzeyi iyi olan bireyler için kullanılabilir Carbo, 2005. Örneğin, “Yemeğimi yerken bana .......................... yardım eder.” Tamamlanmıs sekilde yazılan sosyal öykülerde ise, cümleler bosluk bırakılmadan, eksiksiz olarak yazılır Gray, 2002; Spencer ve arkadasları, 2008. Đkinci kullanıma “Yemeğimi yerken bana annem yardım eder.” ifadesi örnek olarak Öykü Yazma AsamalarıSosyal öykü yazmanın asamaları Gray 2002 tarafından sıralanan dört grupta toplanmıstır a hedef davranısı belirleme, b bilgi toplama, c öyküyü yazma, d öyküye uygun bir baslık koymadır. Hedef Davranısı Belirleme Sosyal öykü ile kazandırılması ya da ortadan kaldırılması hedeflenen durum Örneğin; paylasma, izin alma, sıraya girme, iletisim baslatma gibi sosyal beceriler ya da parmak emme, nesne fırlatma, çığlık atma gibi uygun olmayan davranıslar için hedef davranıs belirlenir. Hedef davranıs belirleme süreci herhangi bir davranıssal programa baslamadan önce izlenen hedef davranıs belirleme sürecinden farklılık göstermez. Hedef davranıs belirleme sürecinde gözlem, görüsme ya da islevsel bir davranıs değerlendirme ölçeği Toplama Hedef davranıs belirlendikten sonra, uygulamacı davranıs ve durum ile ilgili bilgi toplar. Durumun nerede ve ne zaman ortaya çıktığı, kimlerin bu süreçte yer aldığı, olayın nasıl ve neden gerçeklestiği ve nelerin olduğuna iliskin sorulara yanıt verebilecek bilgilerin toplanması gerekmektedir Quirmbach, 2006. Bireyin öğrenme tarzı, okuma yeteneği, dikkat süresi ve ilgileri gibi sosyal öykülerin amaca ulasmasında önemli yer tutan konularda da gerekli bilgiler toplanmalıdır Feinberg, 2001. Bu bilgiler anne-baba, kardes, uzman ya da mümkün olduğunda bizzat kisinin kendisi ile görüsülerek toplanabilir ya da gözlemler Yazma Sosyal öyküler bireyin öğrenme özellikleri, gereksinimleri, ilgileri ve yeterlilikleri doğrultusunda ortalama 5-10 cümle arasında yazılır. Öyküdeki toplam cümle sayısı ve cümlelerin sayfalara göre dağılımı kisilerin düzeylerine göre farklılık gösterebilir. Otizmden hafif düzeyde etkilenmis bir birey için yazılan bir sosyal öyküde bütün cümleler tek bir kâğıt üzerinde bulunabilirken, otizmden orta ve ileri düzeyde etkilenmis bir birey için her cümlenin ayrı bir sayfaya yazıldığı bir kitapçık hazırlanması gerekebilir. Her bir cümlenin ayrı bir sayfada sunulduğu sosyal öykülerin, bireye sunulan uyaran miktarını azalttığı ve öykünün anlasılırlığını arttırdığı ifade edilmektedir Andrew, 2004. Hazırlanan öykülerin bilgisayar ortamına aktarılarak ve resim, çizim, fotoğraf gibi görsel uyaranlar kullanılarak sunulması da mümkündür. Sosyal öykülerin yazımında dikkat edilmesi gereken özellikler Tablo 2’de sıralanmıstır Gray, 2002.Öyküye Uygun Bir Baslık Koyma Bir sosyal öykünün baslığı öykünün özünü ve içeriğini açıkça ortaya koymalıdır. Bazen herhangi bir davranısa –olumlu ya da olumsuz- yapılan atıflar bir sosyal öykünün baslığı olabileceği örn., “Merhaba demenin önemi” gibi bazen de öykünün yanıt vermek üzere yazıldığı bir soru örn., “Sabah kalkınca ne yaparız?” öykünün baslığı olabilir. Bir cümle ya da bir soru olarak baslık öyküdeki en önemli bilgiyi anımsatıcı ve açıklayıcı olmalıdır Feinberg, 2001; Gray ve Garand, 1993.Sosyal Öykünün UygulanmasıSosyal öykü sıralanan özellikler doğrultusunda yazıldıktan sonra uygulama sürecine geçilir. Gray 2002 sosyal öykülerin sıralanan üç asamada uygulanmasını önermektedir a sosyal öyküyü sunma, b sosyal öyküyü gözden geçirme ve c sosyal öyküyü Öyküyü Sunma Sosyal öyküler bireyin kendini rahat ve güvende hissettiği bir ortamda ve birey hedef davranısı sergileyebileceği ortama girmeden hemen önce sunulmalıdır. Sosyal öykü, birey üzüntülü ve sinirli iken ya da kötü ve can sıkıcı bir olay yasadıktan hemen sonra sunulmamalıdır. Ayrıca, sosyal öyküyü hatalı bir davranısın ardından ceza olarak sunmak da uygun değildir. Sosyal öykü çocuğa sunulacağı zaman dürüst olunmalı, bu sürecin planlı ve yapılandırılmıs olduğu “Bu öyküyü senin için yazdım.” ya da “Öğle yemeği ile ilgili bir öyküm var. Simdi bu öyküyü okumanın tam zamanı.” gibi ifadelere yer verilerek belirtilmeli ve ardından öykü sunulmalıdır. Gray 1995 sosyal öykülerin a okuma bireyin kendisi ya da çevresindeki bireylerin okuması, b sesli kaset ve c videokaset olmak üzere üç farklı biçimde sunulabileceğini belirtmistir. Sosyal öykü sunulduktan sonra ise, öykünün anlasılıp anlasılmadığını değerlendirmek için “ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden, kim” gibi okuduğunu anlama sorularına yer verilmelidir Gray, 2002; Quirmbach, 2006; Scattone, Tingstrom, Wilczynski ve Rabian, 2006. Sekil 2’de sosyal öyküyü sunma akıs seması Öyküyü Gözden Geçirme Bu asama sosyal öykünün uygulanmasındaki en önemli asamadır. Bu asamada öykü uygulamacı tarafından bireye sunulduktan sonra, bireyin çevresindeki diğer kisilerden de öyküyü bireye sunarak gözden geçirmeleri ve öyküye iliskin aksaklıkları, eksiklikleri ya da yanlıslıkları belirlemeleri istenir. Böylece öykünün içeriğinde gerekli düzeltmeleri yapmak ve öykünün farklı durum, ortam ve kisilere genellenmesini sağlamak da mümkün olabilir Gray, 2002.Sosyal Öyküyü Siliklestirme Birey kendisinden beklenilen davranısı sosyal öykü okunmadan gerçeklestirinceye değin sosyal öykü siliklestirilerek sunulmaya devam edilir Andrews, 2004. Sosyal öyküyü siliklestirmek ve bireyin bağımsızlığını arttırmak için kullanılabilecek iki strateji vardır Gray, 2002. Birey bir davranıs ya da beceriyi sergilemeye basladıktan sonra sosyal öyküdeki yönlendirici cümleler öyküden çıkarılabilir ya da bu cümleler bosluklu, “........................” lı cümleler seklinde yazılabilir, bireyden bu cümleyi tamamlaması istenebilir. Ancak cümlelerin atılması ya da düzenlenmesi sırasında meydana gelecek değisiklikler OSB tanısı bulunan bireylerin yeniliklere açık olmamaları nedeniyle rahatsız edici olabilir. Bu gibi durumlarda öyküyü siliklestirmek için diğer strateji kullanılmalıdır. Diğer siliklestirme stratejisi ise, orijinal öyküde değisiklik yapmak yerine öykünün sunumu ile değerlendirme arasında geçen süreyi değistirmektir. Dolayısıyla, öykünün uygulanması için hazırlanan zaman çizelgesinde değisiklikler yapılabilir. Öykünün her gün değil haftada üç ya da dört kez okunması bu uygulamaya örnek olarak Olcay-Gül, S., Tekin-Iftar, E. 2012. Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireyler için Sosyal Öykülerin Kullanımı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 132, 1-20. Otizm spektrum bozukluğu; dil ve iletişim, sosyal, duygusal, motor ve bilişsel gelişim alanlarında yetersizlikler ile kendini gösteren nörogelişimsel bir spektrum bozukluğunun nedeni halen daha kesin olarak bilinmemekle birlikte; genetik, biyolojik ve çevresel sebepleri olabileceği öne sürülmektedir ve bu konudaki araştırmalara devam edilmektedir. Otizm spektrum bozukluğunun bir tedavisi bulunmamaktadır. Otizm spektrum bozukluğunun sebebi net olarak bilinmezken spektrumdan etkilenme düzeyinin hafifletilmesinde ve bireyin ihtiyaçları doğrultusunda gelişim sürecinin sağlanmasında eğitsel destek önem spektrum bozukluğu, bireyde gözlenen belirtiler ve bireyin spektrumdan etkilenme şiddeti ile geniş bir dağılım göstermektedir. Bireyin otizm spektrum bozukluğu derecesi hafif, orta veya ağır şeklinde gruplandırılabilir. Cinsiyet değişkenine göre otizm spektrum görülme oranı değişebilmekte; erkeklerde spektrum görülme oranı kızlara göre 4-5 kat fazla Spektrum Bozukluğu Tanısından Önce Yapılması Gereken Tıbbi İncelemelerOtizm spektrum bozukluğu tanısından önce bireyin tıbbi incelemelerinin tamamlanmasında fayda vardır. Tüm tıbbi incelemelerin ardından, bireyde gözlenen fiziksel ve davranışsal belirtiler farklı bir hastalık ya da bozukluk ile açıklanamıyor ise otizm spektrum bozukluğu ihtimali akla gelebilir. Tanılama sürecine faydası olacak tıbbi değerlendirmeler şunlardırBireyin nöroloji uzmanı tarafından tıbbi muayenesi kulak burun boğaz uzmanı tarafından işitme muayenesi olması muhtemel metabolizma hastalıkları ilgili uzman doktorlar tarafından göz uzmanı tarafından göz muayenesi çocuk ve ergen psikiyatri uzmanı tarafından psikiyatrik incelemesi 5’ e göre OSB Tanı KriterleriOtizm spektrum bozukluğu şüphesi taşıyan bireyde gerekli tıbbi incelemelerin ardından DSM’5 kriterlerinin varlığı incelenir. Birey otizm spektrum bozukluğu tanı kriterlerini sağlıyorsa otizm spektrum bozukluğu tanısı alır. Tanılamada kullanılan kriterler ise şöyledir1. Sosyal etkileşim ve iletişim boyutunda dikkat çeken yetersizlikler Belirtilerin tamamının olması gereklidir.a Sözel ve sözel olmayan iletişimde yetersizlikb Sosyal karşılık verme düzeyinde yetersizlikc İlişki kurma ve ilişkiyi sürdürmede yetersizlik2. Sınırlı ilgi alanı ve tekrarlayıcı davranışlar. Belirtilerin en az ikisinin olması gereklidir.a Tekrarlayıcı davranışlarb Rutinlere bağlılıkc Sınırlı ilgi alanı d Duyusal uyaranlara tepkinin aşırı ya da düşük düzeyde olması3. İfade edilen belirtilerin erken yaşta görülmesi İfade edilen belirtilerin, bireyin sosyal, akademik veya mesleki yaşamını olumsuz etkileyecek boyutta olması Belirtilen tanı kriterlerini karşılayan başka bir durumun olmaması gerekir. Zihin yetersizliği, psikiyatrik bozukluklar gibi.Otizm Spektrum Bozukluğundan Etkilenme SeviyeleriHafif düzey otizm spektrum bozukluğu Osb’nin hafif düzeyli seyrinde, birey sosyal etkileşim kurmakta sınırlılıklar yaşayabilir. İletişim kurmaya isteksiz, sohbet başlatmakta ve sohbeti sürdürmekte yetersiz olabilir. Kişisel davranış örüntüleri sergileme, rutinlerin değişiminden huzursuzluk duyma, uğraştığı işi ya da sürdürdüğü oyunu sonlandırıp bir başka etkinliğe geçmek gibi durumlar osb’den hafif düzeyde etkilenen bireyler için güç düzey otizm spektrum bozukluğu Osb’nin orta düzeyli seyrinde, iletişim becerilerinin söz öncesi ve söz dönemi düzeylerinde belirgin zayıflıklar görülebilir. Sosyal etkileşimi geri çevirme, çevresinden gelen iletişim adımlarını reddetme, eylemlerde esnekliğin olmayışı, değişikliklere kapalılık, ifade yetersizliğinden kaynaklanabilen olumsuz davranışlar düzey otizm spektrum bozukluğu Osb’nin ağır düzeyli seyrinde, alıcı ve ifade edici dil becerilerinde ileri düzeyde yetersizlikler gözlenebilir. Bireyin anladığı ve kullandığı anlamlı birkaç sözcük olabilir. Birey, çevresinde olanlara karşı ilgisiz olabilir ya da yalnızca ihtiyaçlarının giderilmesi için çevresindeki kişiler ile etkileşime girebilir. Rutinlerin ya da davranışların değişmesi halinde aşırı tepkiler verebilir, değişime karşı direnç gösterebilir, öfke kontrol problemleri yaşta sağlanan kanıta dayalı müdahale programları ile otizm spektrum bozukluğundan etkilenme düzeyi azalabilmektedir. Uzmanların iş birliği ile otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyin ve ailesinin ihtiyaçları doğrultusunda eğitim programları hazırlanmalı ve vakit kaybetmeden eğitim sürecine özel eğitim uzmanları ile başlanmalıdır. Otizm spektrum bozukluğu, ya da kısa adıyla OSB, bir bireyin beyninin gelişiminde başkalarını nasıl algıladığını ve onlarla nasıl sosyalleştiğini etkileyen, bu sebeple de sosyal etkileşim ve iletişimde sorunlara neden olan bir tıbbi durumdur. Hastalık ayrıca belirli sınırların dışına çıkamayan veya tekrarlayan davranış kalıplarını da içerir. Otizm spektrum bozukluğu içinde kullanılan "spektrum" terimi, geniş bir yelpaze üzerine yayılmış semptomları ve semptomların derecesini ifade spektrum bozukluğu çocukluk döneminin başında gelişim gösterir ve nihayetinde bireyin toplum içinde, örneğin sosyal hayatta, okulda, ya da çalışma hayatında sorunlarla karşılaşmasına neden sonraki ilk yıl içinde otizm belirtileri ortaya çıkar. Daha nadir vakalarda ise ilk sene boyunca çocukta normal gelişim devam eder ve daha sonra otizm belirtilerinin ortaya çıkmasıyla birlikte çocuklar, 18 ila 24 ay arasında bir gerileme döneminden spektrum bozukluğunun tam anlamıyla iyileşmesi mümkün olmasa da, erken başlanan ve yoğun olarak sürdürülen tedavi birçok vakada çocuğun hayatında büyük ve önemli bir fark Spektrum Bozukluğu Çeşitleri Nelerdir?Otizm spektrum bozukluğu günümüzde Otizm, Asperger sendromu AS, Çocukluğun dezintegratif bozukluğudur ÇDB. Önceden tanımlanmamış gelişimsel bozukluk türünde olduğu gibi, birbirinden bağımsız oldukları kabul edilen tıbbi durumların tamamını belirtilerine sahip ancak hastalığa tanı konacak kadar yeterli kriterleri sağlamayan çocuklara verilen tanıya atipik otizm denir. Bu tür otizmin varlığı tartışmalı olsa bile, çocuklarda otizm belirtileri görüldüğü zaman mutlaka bir uzman doktora Spektrum Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir?Otizm spektrum bozukluğunun bilinen tek bir nedeni yoktur. Hem genetik faktörlerin hem de çevre faktörlerinin farklı roller oynadığı öne sürülmektedir. Ancak aşılar ile otizm spektrum bozukluğu arasında bir bağlantı olmadığı tıp uzmanları tarafından kesin olarak bilinmektedir. Günümüzde otizm spektrum bozukluğu tanısı alan çocuk sayısı, geçmişe göre artış faktörlere bakıldığında, birkaç farklı genin otizm spektrum bozukluğunda rol oynadığı görülmektedir. Bazı vakalarda otizm spektrum bozukluğu Rett sendromu veya kırılgan X sendromu FXS, yani diğer adıyla frajil X sendromu denilen genetik bir bozuklukla ilişkilendirilebilir. Diğer vakalarda ise genetik mutasyonlar otizm spektrum bozukluğu riskini ayrı olarak başka genler beyin gelişimini, beyin hücrelerinin kendi aralarındaki iletişim biçimini etkileyebilir veya semptomların şiddetini belirleyebilir. Bazı genetik mutasyonların, yani değişimlerin kalıtsal olduğu görülürken diğerlerinin kendiliğinden ortaya çıktığı faktörlere bakıldığında ise günümüzde viral enfeksiyonlar, hamilelik sırasında alınan ilaçlar, ortaya çıkan komplikasyonlar veya hava kirliliği gibi faktörlerin otizm spektrum bozukluğunu tetiklemede rol oynayıp oynamadığı araştırmacılar tarafından spektrum bozukluğu dünyanın her köşesindeki çocukları etkileyebilir, ancak bazı faktörler bu bozukluğun ortaya çıkması riskini Spektrum Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?Bazı çocuklar erken bebeklik döneminde göz temasından kaçınma, isimlerine yanıt vermeme ya da bakımlarını sağlayan kişilere karşı kayıtsızlık gibi otizm spektrum bozukluğunun ilk belirtilerini vakalarda ise çocuklar yaşamın ilk birkaç ayında veya ilk yılında normal gelişim gösterebilir, ancak aniden kendi içine çekilip gerileme gösterebilir, agresif bir tutum takınabilir veya o zamana kadar edindikleri dil becerilerini kaybedebilir. Bu semptomlar genellikle 2 yaşına kadar spektrum bozukluğu olan bazı çocuklar öğrenmede zorluk çekebilir veya normalden daha düşük zekaya sahip olma belirtileri üzerindeki diğer çocuklarda ise normal ve hatta yüksek zeka görülebilir. Bu çocuklar hızlı öğrenme yetisine sahiptirler, ancak bildiklerini günlük hayatta uygulamak, karşılıklı iletişim kurmak ve sosyal durumlara uyum sağlamakta zorluk spektrum bozukluğu olan her çocuk, spektrumun bir diğerinden farklı ve benzersiz bir konumundadır. Bu bozukluğa sahip bireylerin her birisinde düşük işlevden yüksek işlevliğe kadar yayılan benzersiz bir davranış modeli ve şiddete eğilim seviyesi her bireyde bir diğerine göre farklı ve bir belirtisi ortaya çıkabilir bu nedenle, bozukluğun ne kadar ağır olduğunun belirlenmesi kolay olmayabilir. Çocuğun engel seviyesi ve günlük hayatındaki faaliyetleri ne kadar gerçekleştirebildiğiyle ilgili bilgi spektrum bozukluğu olan bireyler tarafından gösterilen bazı yaygın belirtiler aşağıdaki gibi gruplandırılarak verilmiştirSosyal iletişim ve etkileşimOtizm spektrum bozukluğu olan bir çocuğun veya yetişkin bir bireyin sosyal etkileşim ve iletişim becerileri ile ilgili çeşitli sorunları olabilir bunlar;Adının söylenmesine tepki vermemesi veya zaman zaman kendisiyle konuşan bireyleri duymuyor gibi görünmesi,Kucaklanmaya ve taşınmaya direniş göstermesi, tek başına oynamayı, kendi dünyasına geri çekilmeyi tercih etmesi,Göz temasından kaçınması ve belirli bir yüz ifadesi yoksunluğu,Konuşmaması, geç konuşması veya daha önce kazanılan kelime ya da cümleleri söyleme yeteneğini kaybetmesi,Kendiliğinden diyalog başlatamaması veya diyaloğu sürdürmemesi, yalnızca bir istek belirtmek ya da bir şeyi tanımlamak için diyalog başlatması,Anormal şarkı söyler gibi bir ritimle ya da robot sesi benzeri tekdüze bir ton ile konuşma eğilimi,Kelimeleri ya da cümleleri kelimesi kelimesine tekrarladığı halde nasıl kullanılacağını anlamaması, sürekli aynı kelimenin tekrarı,Basit soruları veya talimatları anlamıyor gibi görünmesi,Duyguları veya hislerini ifade edememesi ve başkalarının duygularının farkına varamaması,Nesneleri getirmemesi, veya onlara işaret etmemesi,Karşılıklı sosyal etkileşime pasif, saldırgan veya yıkıcı tarzda ve duruma uygunsuz bir şekilde yaklaşma eğilimi,Yüz ifadesi, vücut dili veya ses tonu gibi kelimelerle ifade edilmeyen iletişim yöntemlerini tanımada zorluk ve imayı anlamakta güçlük çekmesi,Tehlikeye karşı duyarsızlık,Yoğun inatçılık ve hırçınlık,Davranış BiçimleriOtizm spektrum bozukluğu olan bir çocuğun veya yetişkin bir bireyin davranış biçimleri ile ilgili çeşitli sorunları olabilir bunlar;Öne arkaya sallama, kendi çevresinde dönme veya el çırpma gibi kendini tekrarlayan hareketler,Kendini ısırma veya başına vurma gibi kendine zarar verebilecek faaliyetler,Belirli rutinleri veya ritüelleri geliştirme ve bunlarda meydana gelecek en ufak bir değişiklikten büyük rahatsızlık duyma,Koordinasyon sorunları görülmesiAyak parmakları üzerinde yürümeBir şeyleri düşürme, sürekli takılma gibi hareket kalıplarını tekrarlama, garip, sert veya abartılı bir vücut dili kullanmaBir oyuncak arabanın dönen tekerlekleri gibi herhangi bir nesnenin detaylarından aşırı etkilenme, ancak bu nesnenin genel amacı veya işlevi anlayamama,Işığa, sese veya temasa karşı alışılmadık derecede hassas olmasına rağmen ağrı veya sıcaklığa kayıtsız olma,Taklitçilik ya da yalandan inanma gibi hareketleri yapamama,Bir nesne ya da faaliyete anormal derecede odaklanma veya takılma,Belirli yiyecek türlerini toptan reddetme veya sadece belirli yemekleri spektrum bozukluğu olan bazı bireyler büyüdükçe ve olgunlaştıkça başkaları ile daha fazla iletişime geçebilir ve davranışlarında daha az rahatsızlık gözlemlenebilir. Tanının semptom olarak daha hafif düzeyde görüldüğü bazı vakalarda normal veya normale yakın bir hayat sürülmesi mümkün birlikte, spektrum üzerindeki diğer çocuklar dil veya sosyal becerilerle ilgili zorluk yaşamaya devam edebilir ve gençlik yıllarının gelmesiyle davranışsal ve duygusal problemler daha ağır bir hal Spektrum Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?Bütün bebekler kendi hızlarında, kendi programlarına uygun bir şekilde gelişirler. Ancak otizm spektrum bozukluğu olan çocukların gelişimin belirtilerinde genellikle 2 yaşından önce belirtiler görülmeye bir çocuğun gelişimi hakkında endişeler varsa veya çocuğun otizm spektrum bozukluğu olabileceğine dair şüphe mevcutsa bu endişeler doktorlarla paylaşılmalıdır. Otizm tanısı koyabilecek uzmanlar çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları ile çocuk nörologlarıdır. Otizm spektrum bozukluğunda görülen semptomlar diğer gelişimsel bozukluklarla da bağlantılı Spektrum Bozukluğu Testi Nasıl Yapılır?Otizm spektrum bozukluğu tanısı konulması için belirli bir otizm testi yoktur. Uzman doktor, çocuğun bilişsel, dil ve sosyal becerilerinde var olabilecek gecikmeleri tespit etmek için tepkilerin varlığı ya da yokluğunu belirleyen çeşitli gelişimsel testler önerebilir6. aya kadar gülümsemeye ya da mutlu bir ifadeyle tepki vermeye başlamaması,9. aya kadar sesleri veya yüz ifadelerini kopyalamaya başlamaması,12. aya kadar gevezelik etmeye veya mırıldanmaya başlamaması,14. aya kadar el sallama ya da işaret etmeye başlamaması,16. aya kadar tek kelime söylemeye başlamaması,18. aya kadar taklitçiliğe ya da yalandan inanmaya başlamaması,24. aya kadar iki kelimelik sözcük öbeklerini söylemeye başlamaması,Herhangi bir yaşta dil kullanımı veya sosyal becerileri YöntemleriOtizm Spektrum Bozukluğu Nasıl Önlenir?Otizm spektrum bozukluğunu önlemenin henüz bilinen bir yolu yoktur, ancak uygulanabilir çeşitli tedavi seçenekleri vardır. Erken tanı ve erken müdahale en faydalı tedavi beceri ve dil gelişimine yardımcı olabilir. Ancak, geç kalınsa bile müdahale her yaşta fayda sağlayabilir. Otizm spektrum bozukluğu semptomları genellikle bütünüyle aşılamasa bile, spektruma sahip birey iyi bir şekilde hayatını sürdürmeyi Spektrum Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?Otizm spektrum bozukluğu için kesin bir tedavi yoktur. Aynı zamanda Otizm Spektrum bozukluğuna sahip bütün bireylerin hepsine uyan tek bir tedavi de spektrum bozukluğu tedavisinin amacı, semptomları azaltarak gelişimi, öğrenmeyi desteklemek ve çocuğun yapabileceği işlevlerin en üst düzeyde olmasını sağlamaktır. Okul öncesi yıllarda yapılacak erken müdahale çocuğunun sosyal, iletişimsel, işlevsel ve davranışsal becerileri öğrenmesine yardımcı spektrum bozukluğuna yönelik ev ya da okul temelli tedavi ve müdahaleler geniş kapsamlı olabilir. Aynı şekilde bireyin ihtiyaçları zaman içinde değişebilir. Konuyla ilgili başvurulacak sağlık uzmanı bireyin ihtiyaçlarına uygun çeşitli seçenekler sunabilir. Otizm spektrum bozukluğu teşhisi konulduğunda bireyin ihtiyacına göre bir tedavi programı spektrum bozukluğunda kullanılan tedavi seçenekleriDavranış ve iletişim terapileriOtizm spektrum bozukluğu ile ilişkili sosyal, dil ve davranışsal zorlukları ele alan birçok program vardır. Bazı programlar sorunlu davranışları azaltmaya ve yeni beceriler öğretmeye odaklanırken, diğer programlar çocuklara çeşitli sosyal durumlarda nasıl davranacaklarını veya başkalarıyla nasıl daha iyi iletişim kuracaklarını öğretmeye zamanda davranışsal yöntem olarak bilinen Uygulamalı Davranış Analizi ABA, ödül tabanlı bir motivasyon sistemi aracılığıyla çocukların yeni beceriler öğrenmesine ve bu becerileri, birden fazla durumda faydalanabilecek şekilde genelleştirmesine yardımcı terapileriOtizm spektrum bozukluğu olan çocuklar sıklıkla yoğun olarak planlanmış eğitim programlarına karşı daha olumlu tepki verirler. Uzman ekiplerin hazırladığı başarılı programlar arasında; sosyal becerileri, iletişimi ve davranışı geliştirmek için çeşitli aktivite içeren programlar terapileriBu terapiler sayesinde ailenin diğer üyeleri, çocukların sorunlu davranışları yönetecek, onların sosyal etkileşim becerilerini geliştirecek ve günlük yaşam becerileriyle iletişim kurmayı öğretecek şekilde nasıl oynamaları ve etkileşime girmeleri gerektiğini tedavilerBireyin ihtiyaçlarına bağlı olarak, iletişim becerilerini geliştirmek için konuşma terapisi, günlük yaşamda gerekli olacak faaliyetleri öğretmek için iş ve uğraş terapisi ile birlikte hareket - denge konusundaki sorunları iyileştirmek için fizik tedavi çalışmaları faydalı olabilir. Bu süreçte başvurulacak bir psikolog sorunlu davranışları ele almanın ve mümkünse bir çözüme ulaştırmanın yollarını ilaç, otizm spektrum bozukluğunun temel belirtilerini iyileştiremez. Bununla birlikte belirli semptomların kontrolüne yardımcı olması için hekim tarafından önerilen ilaçlar sağlık sorunlarıOtizm spektrum bozukluğu olan çocukların bunun yanı sıra epilepsi, uyku bozuklukları veya mide problemleri gibi tıbbi sorunları olabilir. Bu koşulların her birisinin doğru şekilde yönetilmesi için bir doktora başvurulması tavsiye sorunlarıOtizm spektrum bozukluğu olan gençler ve genç yetişkinler vücutlarında meydana gelen değişiklikleri anlamakta zorluk çekebilirler. Ayrıca, ergenlik döneminde sosyal durumlar giderek daha karmaşık hale gelebilir. Davranış sorunları gençlik yıllarında daha da ağırlaşabilir.

hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu